2 com

[rec]2 (2009)

biz zombieleri topraktan çıkan ve "brain brain" homurtularıyla insanların peşinden sürüklenen cansızlar olarak bilirdik ancak dünyada doğal ne kaldı ki efenim. mis kokan köy domateslerinin yerini genetiğiyle oynanmış veya hormonlu domateslerin aldığı şu dönemde artık zombieler de topraktan filizlenerek çıkmıyor. bu tabiata aykırı durum özellikle danny boyle'un "28 days later"ında başımıza musallat ettiği (boyle buyurdu danny) rage virüsünden etkilenen talihsiz insanları zombie sınıfına koysak mı sorunsalını da beraberinde getiriyor. 2007'de çevirilen ve büyük başarı sağlayan, amerikalıların da "quarantine" adı altında yeniden çevrimini yaptığı [rec], hatırlarsanız aynen bu damardan girmişti. filmin çok beğenilmesi ve uzatılmasına imkan sağlayan sona sahip olması peşinden devam filmini de getirdi.

ilk filme pek spoiler bulaştırmadan bir hatırlatma yapalım. neydi mesele? şehrin itfaiye birimine tv çekimi için giden yerel kanalın antipatik ama tatlı muhabiri angela o gece hiç beklemediği türden bir sürprizle karşılaşır. itfaiyeye gelen yardım çağrısı şehirdeki bir apartmandandır. ancak apartman, alevlerin değil rage virüslülerin istilası altındadır. vazife aşkı depreşmiş angela ve kameramanı pablo olayların içine dalar ve biz de olup biteni pablo'nun kamerasından izleriz. genel zombie filmlerinin yarattığı agorafobi (açık alan fobisi) yerine klostrofobik bir ortamda geçen [rec], bir yandan da hakim olan kaosla beraber izleyeni avucunun içine almış ve bununla beraber seyir zevkini arttırmıştı.

[rec]2, tahmin edilebileceği gibi ilk filmin bittiği noktadan başlıyor. yani her şey sıcağı sıcağına ve dumanı üzerindeyken. aslında bunu izlemeye başlamadan önce [rec] bir kere daha elden geçirilebilir ve böylece [rec]2'ye daha hakim olabilirsiniz. bu sefer apartmana daha teknik donanımlı bir özel ekip gelir, amaç ise apartmanın çatı katındaki gizemi çözmektir. zombie sinemasının baba isimlerinden lucio fulci'nin filmlerindeki dinsel motiflere bu filmde de rastlıyoruz. apartmandaki kurbanlara bulaşan virüs diğer filmlerdeki gibi sadece bir virüs değildir, dinsel açılımları da vardır. ve söz konusu operasyon bu gizem çözülünceye kadar sürecektir.

ilk filmdeki gibi klostrofobik unsurlardan yararlanan ve gücünü ortamdaki kaostan alan [rec]2, süre geçtikçe izleyenin kafasındaki "acaba" ile başlayan sorularını teker siliyor ve kendisini zevkle izlettiriyor. devam filmlerine önyargıyla bakan biri olarak çok tuttum ben bu filmi de. ilk filmi yöneten jaume balagueró & paco plaza ikilisi filmi nihayetlendirirken 3. filme de kapıyı açık bırakmış. bu sefer virüslüleri ispanya sokaklarında panik yaratırken görebiliriz, tabi bu da bir bütçe meselesi.
7 com

17. izmir avrupa caz festivali

sanat etkinlikleri bakımından kısırlık çeken güzel şehrimin sayılı festivallerinden biri olan caz festivali bu yıl 17. defa düzenleniyor. izmir kültür sanat ve eğitim vakfı (iksev) tarafından düzenlenen festival, bu yıl 2 - 17 mart tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle gerçekleşecek. festivalde sahne alacak isimler ise şöyle: luigi campoccia quartet, laia genc- liaison tonique 5, matthias schriefl 6, alps & jazz, andy manndorff trio, jeff giansily quartet, fatima spar and the freedom fries. konserlerin genelinin ahmet adnan saygun sanat merkezinde yapılacak olması ve konserlere kısa mesafe yürüyerek gidebilecek olmam sevindirici. festival programı, bilet bilgileri için şuraya bir tık.
7 com

hayat var (2008)

istanbul boğazı genelimiz için zenginliği ifade ediyor. veya öteki hayatı düşündürmüyor diyeyim. boğazın kenarındaki görkemli yalılar, yüksek kira ödenerek oturulan boğaza bakan evler, fahiş fiyata kıyısında mideye indirilen balıklar. peki ya diğerleri? istanbul'un çilesini çekenler, kaymak tabakanın rahatını idame ettirenler. onlar ne yapar, nasıl yaşar?

boğazın kenarında, adına hayat denen bir çile içerisinde, adı hayat olan bir kız ve ailesi yaşamaya çalışıyor. geçimini, boğazın kenarına demir atmış heybetli gemilerin tayfasına kadın temin ederek, -deniz polisinin nefesi ensesinde- kaçakçılık yaparak kazanmaya çalışan baba ve nefes zorluğu çekmesine rağmen rakıdan ve sigaradan tavizini vermeyen, yatalak dede. ve onların kirli dünyası arasında sevgi sözcüklerini ancak oyuncak bir ayıdan duyabilen, kızlıktan genç kadınlığa doğru ilk adımlarını cinselliğin satılık olduğu bir ortamda atan güzel bir kız; hayat.

insanın boğazını düğümleyen öyküyü, özellikle elit işcan'ın yaşıyla ters orantılı dev oyunculuğu ve seyir zevkini kat kat arttıran görsellik tamamlıyor. orhan gencebay şarkılarının resmi geçit yaparak damgasını vurduğu "hayat var", kuşkusuz türk sinemasının en iyi ürünleri arasındaki yerini aldı. eğer filmi hala izleme fırsatı bulamadıysanız dvd'sinin henüz çıktığını hatırlatayım.

"bir kapıdan gireceksin
neler neler göreceksin

her çileye göğüs gerip

hayat budur diyeceksin


gün gelecek isyan edip

niye doğdum diyeceksin

gün gelecek isyanına

kahkahayla güleceksin"
0 com

she & him "thieves" (yeni şarkı)

geçtiğimiz ay ikilinin yeni albümünün 23 mart'ta satışa çıkacağının notunu şuraya düşmüşüm. bugün "volume two" adını taşıyan albümün açılış parçası stereogum'da yayınlandı. şarkıyı altta dinleyebilirsiniz.

0 com

coldplay'in yeni albümü bu yıl çıkıyor

2000'lere damgasını vuran ingiliz gruplardan coldplay, vokalistleri chris martin'in açıklamalarına göre yeni albümünü yıl içerisinde yayınlayacak. şu sıralar londra'daki kendi stüdyolarında albüm hazırlıklarını sürdüren grubun yeni albümünün noel vakti satışa çıkması bekleniyor. ayrıca grup albümden şarkıların internet ortamına düşmemesi için ekstra çaba harcıyormuş.