pippa bacca anısına kısa film
beykent üniversitesi sinema bölümü'nden bu sene mezun olan yönetmen serhat dumlu, filistin sorunu ve dünya barışına dikkat çekmek amacıyla milano'dan başlayarak tel-aviv'e kadar otostop çekerek ulaşmayı düşündüğü yolculuğu sırasında ülkemizin kocaeli iline bağlı gebze yakınlarında tecavüz edilerek öldürülen italyan sanatçı pippa bacca'yı konu edinen bir kısa film çekti.
erkek bir yönetmen olarak daha feminist bir bakış açısıyla filmi çektiğini belirten yönetmen film hakkında şöyle konuştu:
"pippa’nın başına gelenler son derece trajik ve utanç vericidir. ancak en az olay kadar trajik olan bir başka gerçek ise, tecavüz olgusunun münferit ve adli bir vaka olarak gösterilmeye çalışılmasıdır. oysaki tecavüz, kolektif erkek bilincinde var olan ve kadınlara karşı şiddet, sindirme ve egemenlik kurma aracı olarak kullanılan bir yöntemdir. ataerkil tarih boyunca gelişen bu zihniyette erkek, değersiz bir cinsel obje olarak gördüğü bir kadına, rızası dışında sahip olmakta hiçbir beis görememektedir. elbette bu insanlık suçunun çeşitli erkek statülerini kapsayan kurumsal boyutları da vardır. başta medya olmak üzere, dini, askeri, politik ve sermaye kurumları, yine sistemin yarattığı aile ve koca olgusu, kadının metalaştırılması ve cinsel sömürü sürecinde belirleyici olmaktadırlar. bu nedenle filmde oyuncu aydın orak söz konusu kurumları ve erkek statülerini teşhir eden 6 ayrı rolde performans sergilemektedir. yine son günlerde sıkça yaşanan travesti - transseksüel cinayetlerine dikkat çekmek amaçlı, filmde transseksüel kimlikli oyuncular da rol almaktadır."
erkek bir yönetmen olarak daha feminist bir bakış açısıyla filmi çektiğini belirten yönetmen film hakkında şöyle konuştu:
"pippa’nın başına gelenler son derece trajik ve utanç vericidir. ancak en az olay kadar trajik olan bir başka gerçek ise, tecavüz olgusunun münferit ve adli bir vaka olarak gösterilmeye çalışılmasıdır. oysaki tecavüz, kolektif erkek bilincinde var olan ve kadınlara karşı şiddet, sindirme ve egemenlik kurma aracı olarak kullanılan bir yöntemdir. ataerkil tarih boyunca gelişen bu zihniyette erkek, değersiz bir cinsel obje olarak gördüğü bir kadına, rızası dışında sahip olmakta hiçbir beis görememektedir. elbette bu insanlık suçunun çeşitli erkek statülerini kapsayan kurumsal boyutları da vardır. başta medya olmak üzere, dini, askeri, politik ve sermaye kurumları, yine sistemin yarattığı aile ve koca olgusu, kadının metalaştırılması ve cinsel sömürü sürecinde belirleyici olmaktadırlar. bu nedenle filmde oyuncu aydın orak söz konusu kurumları ve erkek statülerini teşhir eden 6 ayrı rolde performans sergilemektedir. yine son günlerde sıkça yaşanan travesti - transseksüel cinayetlerine dikkat çekmek amaçlı, filmde transseksüel kimlikli oyuncular da rol almaktadır."
0 yorum:
Yorum Gönder