drive (2011)


bundan henüz 3 ay öncesinde şehir içi trafiği dersleri aldığım zamanlar aklıma geliyor. bir panik, bir heyecan. daha kurs yerine giderken panik atak geçirir gibi hızlı hızlı nefes alışlarım, içime giren ve iç organlarımı bastıran koca sıkıntılar. bir yandan da kafamda ders esnasında hangi vitese ne zaman geçeceğim, sokağa dönerken pedallarla ne yapmam gerektiğini kuruşlarım ve direksiyon başına geçtiğimde bu kurguları gerçeğe dökemeyişlerim ve "yok, olmayacak bu iş. kullanmayacağım araba" diye vazgeçişlerim, hemen akabinde otobüse mahkum olmaktan nefret ettiğimin akla gelişi ve pes etmeyişlerim. bıyık altından altından gülüyorum şimdi bunlara. artık yollarda rahat rahat fink atar, hatta hiç nedensiz kendime güvenip saçmasapan hareketler yapar haldeyim. o zamanlar 40'la giderken, "aman aman çok hızlı gidiyoruz" diyerek frene davranışlarımın, "uzun yolda bile hız yapmam, 90'ı geçmem" diye kendi kendime verdiğim sözlerin yerinde yeller esiyor.


donuk bakışlı kahramanımız bu hallerimi görseydi o soğuk yüzünde nadiren beliren gülümsemelerinden birini de bana atardı sanırım. kendisi usta şöför. filmlerde sürücülük yapıyor, yeteneklerinden nimetlenilen bir tamirhanede ustasına yardımcı oluyor, geriye kalan zamanlarında ise karanlık sulara dalıp yeraltı dünyası adına çalışıyor. ki burada son söylediğime, filmin daha açılışında tanık oluyoruz. soyguna karışan hırsızları, kendi kafasında kurduğu plana sadık kalarak, yavaş ancak kararlı bir şekilde taşıyor. benzer konulu çoğu filmin aksine aksiyon öğelerinden olabildiğince az yararlanılan bu açılış, bir anlamda filmin karakteristiğini ortaya koyuyor: soğuk bir atmosfer, emin adımlar, kararlı yürüyüş.

james sallis'in romanından uyarlanan "drive", suç dünyasının içinde olan ve bu dünyadan etkilenen karakterleri, neredeyse filmin tamamında sürücünün donuk ifadesini tamamlayacak türden müzikleriyle soğuk bir film. ki bu da çoğu aksiyon filmseverin bu filmden beklediğini bulamayıp, filmi kötülemesine yol açıyor. eğer bu durum aşılabilirse görüntülerin güzelliği, anlatımının yalınlığı, aralara serpiştirilen synth-pop şarkıları ve barındırdığı 80ler ruhuyla sıkı bir film.

0 yorum: