bronson (2009)

hayatını hırsızlık ilmi üzerine adayan, bunun sonucu olarak yaşamının belli bir kısmını kodeslerde sürdüren jack black, yaşamının son demlerinde bazı söylemlerde bulunur. söylemlerinin mevzusu kodes hayatının, suça bulaşmış insanları evcilleştirmek yerine daha da vahşileştirdiği üzerinedir. dört duvar arasında kapalı tutulan bir insana yapılan kötü muamelelerin insanı daha da suça teşvik edeceğini savunur. 1926'da yazdığı "kazanamazsın"da da bu derdini açıkça ortaya koyar, insanın hayatta hiçbir zaman kazanamayacağı fikriyle beraber. arzu eden şuradan daha fazlasını okuyabilir.

1974 yılında henüz 19 yaşında olan michael peterson, postahaneyi soymak üzereyken yakayı ele verir ve 3 yıl hapse mahkum olur. ilk gençliğinden beri kendisine hakim olan şiddet dürtüsü onu, bu 3 yıl içerisinde alter-egosu olan charles bronson'a dönüştürür. otel odası olarak gördüğü kodes, içerisindeki dürtüleri iyice açığa çıkarır ve suça bağımlı hale gelir. hep hayalini kurduğu ünlü olmayı normal yollarla beceremeyeceğinden o kendi yolunu bulur: ingiltere'nin en sorunlu mahkumu olmak. artık gazetelerde fotoğrafı çıkmaktadır. 3 yıllık kodes yaşantısı onun için neredeyse sürekli bir hale gelir; 34 yıldır içeridedir.

afişinde "21. yüzyılın otomatik portakalı" olarak lanse edilen "bronson", adını da hikayesini de gerçek bir karakterden alıyor. m. peterson'dan c. bronson'a dönüşüm ile beraber bronson'un içerisindeki nedensiz şiddeti dışa vurumunu tüm çıplaklığıyla bize yansıtıyor. kan kırmızısının fetiş olarak karşımıza çıktığı film bir yandan da bronson üzerinden şöhret kültürüne atıfta bulunuyor. filmi, "otomatik portakal" ile kıyaslamak ne kadar doğru olur bilmem ancak en az kubrick'in başyapıtı kadar sert bir film olduğunu söyleyebilirim.

ayrıca başrolde olan tom hardy'e ayrı bir paragraf açmak gerek. ilk olarak jason statham'a teklif edilen bronson rolü, statham'ın programının doluluğu yüzünden tom hardy'e kalmış ki isabet olmuş. hardy resmen alıp götürüyor filmi.

"bronson", yurdum sinemalarına uğramamıştı ancak !f istanbul'un "erkeklik halleri" bölümünde 11, 16 ve 20 şubat'ta gösterime girecek. aklınızda bulunsun. the walker brothers'ın "the electrician"ı eşliğindeki harika açılış sahnesini alttan izleyebilirsiniz.

0 yorum: