kazanamazsın

“bir miktar hayal gücü olan herhangi bir okuyucu; bir büyükşehir gazetesinin saygıdeğer ve sorumluluk sahibi kütüphane görevlisi olmadan önce; benim eve döndüğümü, başka okullara devam ettiğimi, ardından herhangi bir büro işi bulduğumu, orada burada ilerleme kaydederken daima düzenli, seçkin ve çalışkan bir hayat düzeni içinde olduğumu gözünün önüne getirebilir. olması gereken buydu. ama böyle olmadı.”

evet böyle olmadı. küçük yaşında annesiz kalması ve babasının onunla çok fazla takılmamasından oluşan boşluğu kitap okuyarak doldurmaya çalışmış. okul hayatının onu pek sarmaması erken yaşta çalışma hayatına atılmasına neden olur. sıradan bir iş gününde suçsuz yere kodesi boylaması ve burada gördüğü muamele hayatının dönüm noktası olur. Artık o yollarda macera arayan, hapiste tanıştığı büyüklerinden yol yordam öğrenerek hırsızlıkla geçimini sağlayan biri olmuştur.

Bu yolda gün geçtikçe namını yürüten jack, hapis maceralarından ve hırsızlığa karşı alınan önlemlerden dolayı büyük çaplı soygunlar yerine ev hırsızlığına ve en sonunda otoban soygunculuğuna kadar düşer.

“… hastaydım, elli beş kilo bile yoktum, günde on dolara mal olan güçlü bir afyon alışkanlığım ve büyük bir silahım vardı; kırk yılda bunları biriktirmiştim…” jack black de kazanamadı. “öteki” hayatı seçse bile.

“kazanamazsın” onun bu sıra dışı hayatını yazıya döktüğü otobiyografik romanı. buram buram yeraltı ve beat kokan roman, jack’in yollardaki maceraları, hapishane günleri ve hırsızlık deneyimleri üzerine kurulu. okurken hırsızlarla empati kurmamı sağlayacak kadar samimi, o dönemde hırsızlık sanatının sanatının nasıl yapabileceğime dair öğretici bir kitap. ayrıca işkence anlarındaki ayrıntıları anlatmayarak okuyanın yumuşak karnına vurmuyor.

“öteki” amerikan edebiyatının en büyük yazarlarından olan burroughs’un favori kitapları arasında yer alan bu eserde, black’in özellikle vurguladığı konu; hapishanelerde mahkumlara karşı olan sert tutum ve bu sertliğin mahkumları daha da hırçınlaştırması. black’e göre mahkumlar ne kadar ağır olursa onların ıslahının o kadar imkansız olacağı; ne kadar iyi muamele ve saygı görürlerse düzelmelerinin o kadar kolay sağlanacağı.

1 yorum:

Layne | 7 Mayıs 2009 10:34
Bu yorum yazar tarafından silindi.