ay parkı

bret easton ellis’in yarı otobiyografik öğeler barındıran romanı. konu olarak inceden bir değinme yaparsak; yazarın “sıfırdan az”, “çekim kuralları”, “amerikan sapığı”, “glamorama” gibi kitaplarıyla erken yaşta kazandığı şöhretle çalkantılı bir hayat yaşamasının ardından durulmak için -eski sevgilisi- jayne dennis ile evlenip bir banliyöye yerleşmesi. bu sıralarda kitaplarında yarattığı karakterlerin gerçeğe dönüşüp hayatını taciz edişi (elbette patrick bateman’den bahsediyorum ve ilk gençliğinde yarattığı bir karakter olan oyuncak kuş), vasiyeti gerçekleştirilmeyen babasının ruhunun dünyaya geri dönüp ellis’e dert olması. ve tüm bu sorunlar yaşanırken ellis’in kendisini başta eşi olmak üzere çocuklara (özellikle özoğlu olan robby’e) kabul ettirme savaşı.

ayrıca kitaptan şu bilgileri ediniyoruz ki; “amerikan sapığı”nda işlenen cinayetlerin bir havada kalmışlığı vardı, ki filmde daha fazla ön plana çıkıyor. ellis tarafından bilerek ucu açık bırakılmış. neresinden görmek istersen yani. ikinci olarak patrick bateman karakterini oluştururken model olarak babasını ele almış. onun yalnızlığı, statü kaygıları…

yazarın tarzıyla ilgili ince bir ayrıntı vereyim spoiler eşliğinde: kitapta bulunan bir kısım var, esrarengiz cinayetlerin işlendiği. patrick bateman’in “amerikan sapığı”nda işlediği cinayetlerin kopyası. kitap bir anda bu yönde kayacakmış izlenimi veriyor. kitaptaki sıralı cinayetler bir bir işlenecek, yazar üzerinde gittikçe baskı artacak vs… ellis, bu noktada olaya el atıyor ve olayı, polisiye roman klişesinden sıyırıp diğer dünyadan geri gelen baba ve canlanan oyuncak karakterleriyle bir anda gerçeküstücü bir anlatıma geçiyor. takdir edilesi…

0 yorum: