günümüzde online dergilerin, basılı dergilerin yerini aldığı oldukça aşikar. bunun en başarılı örneği ilk sayısı ile herkesin beğenesini kazanmış olan unspoken dergisi. biz de boş durmadık ve unspoken dergisinin genel yayın yönetmeni uğur çokiçli ile beraber keyifli bir söyleşi yaptık.
unspoken dergisini yayınlamaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?
öncelikle en büyük tutkusu dergicilik olan biriyim. böyle bir işin içine girmeden önce çok fazla toplantı yaptık. her şeyi enine boyuna konuşup, en ince detayına kadar planlayıp öyle çıktık yola. çok çalışmak ve istikrar da eklenince işin içine böyle tatmin edici bir sonuç çıktı ortaya. modayı baz alarak bir çok farklı konuyu ele alabilen bir dergi unspoken. okuyucunun ufkunu açan ilham veren bir dergi olmasını hedefledik.
unspoken dergisinden önce amatör veya profesyonel olarak yaptığınız işlerden söz edebilir misiniz?
daha önce moda fotoğrafları çekiyordum. bir şekilde yine modanın içindeydim. her zaman daha fazlasının varolduğuna inanan biri olduğum için de çıtayı hep yükselttim. bu zamana kadar yaptıklarım benim için büyük avantaj oldu çünkü bir dergide yapılan her iş hakkında oldukça fikir sahibi olmamı sağladı. yapılan sayfa tasarımlarından çekilen fotoğrafa, yazılardan reklama kadar bilinçli bir şekilde yönetmemi sağladı.
unspoken dergisinin amacı, genel anlamda nedir? gelecek sayılarda ne gibi yenilikler veya farklılıklar olacak?
unspoken öncelikle yaratıcı bir dergi. online bir dergi olduğu için de geniş kitlelere ulaşmamız çok daha kolay oluyor tabii ki. bunun yanında ücretsiz yayınlanan bir dergi olduğundan, okuyucular her ay yeni sayılarımızı ve arşivlediğimiz eski sayılarımızı diledikleri gibi okuyabilecekler. ilk sayımızı yayınlayalı çok kısa bir süre olmasına rağmen inanılmaz olumlu geri dönüşler alıyorum. bunların yanı sıra gelecek sayılarda erkek modasını da unspoken'a dahil edeceğiz. bu konuda da gerçekten çok farklı fikirlerimiz var.
unspoken magazine nasıl bir süreçte ortaya çıktı? bu süreçte kimlerle çalıştınız ve ne gibi aşamalardan geçtiniz?
yaratıcı insanlardan oluşan bir ekip kurmaya özen gösterdim. üzerime oldukça fazla bir yük binmiş olsa da aşık olduğum mesleği yaptığımdan dolayı herkesi bu kadar tatmin eden bir derginin ortaya çıkmış olması da sürpriz olmadı. unspoken ocak sayımız için murat dalkılıç'la çok ses getirecek bir çalışmanın yanı sıra hatice gökçe sayfaları da çok ilgi çekecek diyebilirim.
internet üzerinden çıkarılmış bir dergi olmasına ve şu an için sadece tek sayısı bulunmasına rağmen unspoken magazine oldukça başarılı, bir o kadar da profesyonel bir dergi gibi dikkat çekiyor. bu durumu sıkı çalışmanızla bağdaştırırsak neler söyleyebilirsiniz?
istikrar diyebilirim. ben başarının istikrarla direkt bağlantılı olduğuna inanıyorum. bir süre çalışıp sonra dinlenmek bana göre değil. başarı denen şey, mola vermeyi kabul etmiyor. her daim üretmek, çalışmak ve istikrarı korumak gerekiyor. unspoken'da bu temellerin üzerine kurulu bir dergi olduğu için bu kadar kolay kabul edildi. tabii bu sadece başlangıç. henüz hiçbir şey görmediniz...