last ride (2009)

son dönemde dikkatimi çeken iki yol filminden biri "last ride", diğeri ise bu akşam izleyeceğim nick cave müzikleriyle bezeli "the road". ne tesadüftür ki her ikisi de baba ile oğulun yol öyküsünden ibaret. "last ride" günümüz avustralya'sında geçerken, "the road" ise postapokaliptik bir ortamda amerika'da geçiyor. ayrıca öyküleri tamamen farklı.

matrix serisinde agent smith rolünde izlediğimiz hugo weaving'in canlandırdığı kev, kanunsuz bir adamdır. geçimini herhangi bir işte çalışarak sağlamak yerine yasadışı yolları tercih eder ve aylaklık yapmaktan çok hoşlanır. oğlu chook ile beraber avustralya'ya bir uçtan diğer uca katetmektedir. her ne kadar yollarının üzerine düşen kasabada uğradığı eski sevgilisine bu yolculuğun amacının chook'a bir yaşam tecrübesi kazandırmak olduğunu söyler ancak esas amaç peşindeki polislerden kaçmaktır.

chook ise mecburen çıktığı bu yolculukta babasına yoldaşlık ederken bir yandan da babasının kötü emelleri doğrultusunda kullanılır. onun kafasında eskide kalan huzurlu günler ve kendisini terk eden annesi vardır. annesinin neden kendisini terkettiğini sürekli babasına sorar ancak geçerli bir cevap alamaz.

aralarında pek anlaşamayan baba ile oğulun bu yolculuğu harika bir sinematografi ile bizlere sunuluyor. özellikle chook'ün gölü yürüyerek geçerkenki görüntüleri muazzam. bunun üzerine kev rolündeki hugo weaving'in harika performansı ve sarsıcı finali eklersek mutlaka seyredilmesi gereken bir film ortaya çıkıyor. izleme fırsatınız varsa kaçırmayın.

0 yorum: