jerichow (2008)
"jerichow", alman yönetmen christian petzold'un senaryosunu yazdığı aynı zamanda yönettiği bir film. filmin adının almanca olduğunu pek düşünmüyordum yapısı itibarıyla, wikipedia'ya sordum almanya'da jerichower land eyaletinde bir kasaba dedi. petzold, filmin geçtiği bu kasabanın adını filme vermiş.
afişten de farkedebileceğiniz gibi filmimiz 3 karakter üzerinden ilerliyor. onları tanıtalım sırasıyla. thomas, askerlik görevini afganistan'da yerine getiren veteran askerdir. oradaki görevini tamamladıktan sonra memleketi jerichow'a döner ve burada ailesinden kalan evde yaşamaya başlar. geçimini sosyal hizmetlerden aldığı parayla sürdürür. bir yandan da çalışacak iş arar. bir gün alışveriş dönüşü yolda yürürken arabasıyla yoldan çıkan ali ile yolları kesişir. ali'ye yardımcı olarak onu evine bırakan thomas'a ali'den iş teklifi gelir. yapacağı iş ise her saat başı arabaya malları yükleyip ali'yi de yanına alıp anlaşmalı olunan büfe ve barları gezip teslimatı yapmaktır. ali ise erken yaşta aklını kullanıp kendi işini kurmuştur. çevre kasabalarda 50 civarı büfe ve bar gibi yerlerle anlaşma yapıp, onlara meşrubat gibi ürünler satmaktadır. ona bu işinde ise eşi laura yardımcı olmaktadır. laura ise hapse girip çıkmış bu arada yüklü bir borca girmiş ve borcunu kapatmak için barda çalışmıştır. ali ise hiç yabancılık çekmeyeceğimiz bir şekilde laura'yı o ortamdan çıkarmış, borcunu üstlenerek evinin kadını yapmıştır.
laura ile ali'nin ilişkisinin sıradan bir evli çiftin ilişkisinden farklı olduğunu dakikalar ilerledikçe hissederiz. öyle ki laura, ali tarafından borcu ödenip adeta satın alınan bir kadındır, tüm gün ali için çalışarak bir anlamda ona olan borcunu ödemektedir. ve bu sağlıksız ilişkinin doğal sonucu olarak gözü dışardadır. ali ise etrafında olup bitenlerin farkındadır, thomas'ın laura'ya olan ilgisini farkeder ancak ikisinin yakınlaşmasında beis görmez. böylece petzold'un, james m. cain'in klasiği "the postman always rings twice"'dan (postacı kapıyı iki kere çalar) esinlenerek kurguladığı karakterler arasında aşk üçgeni oluşur.
"jerichow"'da hilmi sözer tarafından canlandırılan ali özkan karakteri üzerinden, alman filmlerinde alışık olduğumuz şekildeki gibi, türk-alman ilişkileri yürütülmüyor. fatih akın'ın özellikle "kurz und schmerzlos"'te karşımıza çıkardığı gurbetçilerin uyumsuzluk soruna ise hiç bulaşılmıyor. ali özkan, 2 yaşında geldiği bu ülkede (2. kuşak olarak sayabiliriz) kendi işini kuran, büyüten ve zengin olan bir adamdır. onun için önemli olan işlerinin aksaksız yürümesidir. hatta eşinin bir başka adamla yatıp kalkıyor oluşuna kıskançlık yapsa da, bu alışverişin! onun menfaati doğrultusunda olduğunu öğrenince tepki göstermeyi bırakır.
christian petzold'un "the postman always rings twice"'ı modern bir yapıda önümüze sunduğu "jerichow" özellikle görsel yönden oldukça başarılı. ali özkan'ın teybinden dinlediğimiz türkçe şarkılar ise insanın kanını filme ısındıracak cinsten. alışkın olduğumuz aşk hikayesini farklı bir yorumda izlemek isterseniz "jerichow"'a göz atabilirsiniz.
afişten de farkedebileceğiniz gibi filmimiz 3 karakter üzerinden ilerliyor. onları tanıtalım sırasıyla. thomas, askerlik görevini afganistan'da yerine getiren veteran askerdir. oradaki görevini tamamladıktan sonra memleketi jerichow'a döner ve burada ailesinden kalan evde yaşamaya başlar. geçimini sosyal hizmetlerden aldığı parayla sürdürür. bir yandan da çalışacak iş arar. bir gün alışveriş dönüşü yolda yürürken arabasıyla yoldan çıkan ali ile yolları kesişir. ali'ye yardımcı olarak onu evine bırakan thomas'a ali'den iş teklifi gelir. yapacağı iş ise her saat başı arabaya malları yükleyip ali'yi de yanına alıp anlaşmalı olunan büfe ve barları gezip teslimatı yapmaktır. ali ise erken yaşta aklını kullanıp kendi işini kurmuştur. çevre kasabalarda 50 civarı büfe ve bar gibi yerlerle anlaşma yapıp, onlara meşrubat gibi ürünler satmaktadır. ona bu işinde ise eşi laura yardımcı olmaktadır. laura ise hapse girip çıkmış bu arada yüklü bir borca girmiş ve borcunu kapatmak için barda çalışmıştır. ali ise hiç yabancılık çekmeyeceğimiz bir şekilde laura'yı o ortamdan çıkarmış, borcunu üstlenerek evinin kadını yapmıştır.
laura ile ali'nin ilişkisinin sıradan bir evli çiftin ilişkisinden farklı olduğunu dakikalar ilerledikçe hissederiz. öyle ki laura, ali tarafından borcu ödenip adeta satın alınan bir kadındır, tüm gün ali için çalışarak bir anlamda ona olan borcunu ödemektedir. ve bu sağlıksız ilişkinin doğal sonucu olarak gözü dışardadır. ali ise etrafında olup bitenlerin farkındadır, thomas'ın laura'ya olan ilgisini farkeder ancak ikisinin yakınlaşmasında beis görmez. böylece petzold'un, james m. cain'in klasiği "the postman always rings twice"'dan (postacı kapıyı iki kere çalar) esinlenerek kurguladığı karakterler arasında aşk üçgeni oluşur.
"jerichow"'da hilmi sözer tarafından canlandırılan ali özkan karakteri üzerinden, alman filmlerinde alışık olduğumuz şekildeki gibi, türk-alman ilişkileri yürütülmüyor. fatih akın'ın özellikle "kurz und schmerzlos"'te karşımıza çıkardığı gurbetçilerin uyumsuzluk soruna ise hiç bulaşılmıyor. ali özkan, 2 yaşında geldiği bu ülkede (2. kuşak olarak sayabiliriz) kendi işini kuran, büyüten ve zengin olan bir adamdır. onun için önemli olan işlerinin aksaksız yürümesidir. hatta eşinin bir başka adamla yatıp kalkıyor oluşuna kıskançlık yapsa da, bu alışverişin! onun menfaati doğrultusunda olduğunu öğrenince tepki göstermeyi bırakır.
christian petzold'un "the postman always rings twice"'ı modern bir yapıda önümüze sunduğu "jerichow" özellikle görsel yönden oldukça başarılı. ali özkan'ın teybinden dinlediğimiz türkçe şarkılar ise insanın kanını filme ısındıracak cinsten. alışkın olduğumuz aşk hikayesini farklı bir yorumda izlemek isterseniz "jerichow"'a göz atabilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder