lesbian vampire killers (2009)
bir korku komedi filmi ile daha karşı karşıyayız. paul hupfield, stewart williams ikilisinin yazdığı senaryoyu phil claydon değerlendirip, filme çekmiş. adından da anlaşılacağı gibi lezbiyen vampir kızlarımızın korku saçtığı film, vampir efsanesini kısaca açıklayan bir pasaj ile açılıyor. ardından bir barda sevgilisi ile arasında sorunlar yaşayan jimmy ile düşünmek için beyni yerine penisini kullanan, tombalak fletch monoton giden hayatları üzerine konuşmalarını izliyoruz. karakterlerinin benzerliğinin yanında jimmy'nin giydiği beyaz gömlek, yine aynı topraklardan çıkmış ve korku komedi türünün en başarılı örneklerinden olan "shaun of the dead" ile benzerlik taşıyor. arada selam çakmışlar anlaşılan.
ikili monotonluktan sıyrılmak amacıyla tatil yapmaya karar verirler. ancak ceplerinde paralarının olmayışı onları, ülkenin farklı bir kısmı olan norfolk'taki bir köye sürükler. bu köy filmin açılışında bahsi geçen vampir kraliçesi carmilla'nın yaşadığı topraklardır. inanışa göre, onu öldüren adamın soyundan gelen bir kişi ile bir bakire kızın kanlarıyla yeniden dirilecektir. hiç bilmedikleri bu köye adımını atan jimmy ile fletch, uğradıkları bardaki adamın yönlendirilmesiyle ormanın içerisindeki bir hana giderler. yolda ise birbirinden hoş hatunlarla karşılaşırlar. bu hatunlar, bölgeye araştırma yapmak için gelmiş tarih bölümü öğrencileridir.
fletch'in bu seksi kızlarla beraber takılırken dediği "hayatımın en güzel gecesi" olarak nitelediği gece, ortama vampir kızlar peydah olunca bir anda hayatının en kötü gecesine dönüşür. kızlar birbiri ardına vampirler tarafından ısırılırak vampire dönüşür ve geriye fletch, jimmy ve ondan etkilenen lotte kalır. vampirlere karşı mücadele eden bu üçlüye ise köyün rahibi katılır ve vampir kraliçesi carmilla'yı yeniden öldürmek için harekete geçerler.
filmin adındaki lesbian sözcüğünün filmin erotik anlamda açılım yapacağını düşünürken karşımıza çok fazla erotik yanı ağır basmayan bir film çıkıyor. bu nedenle hemcinslerime filmden pek bir şey beklememelerini söylemeliyim (: komedi unsuru da erotizmin üzerine yüklenmiş değil. tamamen absürdlük üzerine kurulu ve klişelere sahip. korku ise daha çok görsel efektlere dayalı ve açıkçası pek de etkileyici değil. yani "lesbian vampire killers"'ın vasatı aşamadığını rahatça söyleyebilirim. vakit kaybı olarak görmeyecekseniz izleyebilirsiniz.
ikili monotonluktan sıyrılmak amacıyla tatil yapmaya karar verirler. ancak ceplerinde paralarının olmayışı onları, ülkenin farklı bir kısmı olan norfolk'taki bir köye sürükler. bu köy filmin açılışında bahsi geçen vampir kraliçesi carmilla'nın yaşadığı topraklardır. inanışa göre, onu öldüren adamın soyundan gelen bir kişi ile bir bakire kızın kanlarıyla yeniden dirilecektir. hiç bilmedikleri bu köye adımını atan jimmy ile fletch, uğradıkları bardaki adamın yönlendirilmesiyle ormanın içerisindeki bir hana giderler. yolda ise birbirinden hoş hatunlarla karşılaşırlar. bu hatunlar, bölgeye araştırma yapmak için gelmiş tarih bölümü öğrencileridir.
fletch'in bu seksi kızlarla beraber takılırken dediği "hayatımın en güzel gecesi" olarak nitelediği gece, ortama vampir kızlar peydah olunca bir anda hayatının en kötü gecesine dönüşür. kızlar birbiri ardına vampirler tarafından ısırılırak vampire dönüşür ve geriye fletch, jimmy ve ondan etkilenen lotte kalır. vampirlere karşı mücadele eden bu üçlüye ise köyün rahibi katılır ve vampir kraliçesi carmilla'yı yeniden öldürmek için harekete geçerler.
filmin adındaki lesbian sözcüğünün filmin erotik anlamda açılım yapacağını düşünürken karşımıza çok fazla erotik yanı ağır basmayan bir film çıkıyor. bu nedenle hemcinslerime filmden pek bir şey beklememelerini söylemeliyim (: komedi unsuru da erotizmin üzerine yüklenmiş değil. tamamen absürdlük üzerine kurulu ve klişelere sahip. korku ise daha çok görsel efektlere dayalı ve açıkçası pek de etkileyici değil. yani "lesbian vampire killers"'ın vasatı aşamadığını rahatça söyleyebilirim. vakit kaybı olarak görmeyecekseniz izleyebilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder