balkan beat box: evrime kaldığı yerden devam

yeni yaptığımız röportajlar ancak elimize geçerken ve türkçe'leştirilmeyi beklerken eskileri ısıtıp burada kullanmak istedim. balkan beat box, balkan başta olmak üzere akdeniz soundunu beatleri bir arada harmanlayan bir grup. 2005 yılında kendi adlarını taşıyan ilk albümden sonra 2007'de "nu med"'i çıkardılar. istanbul'a da uğrayıp konser verdiler. onları ikinci albümlerinden sonra amerika turnesi sonrasında yakalamıştık. buyurun röportaja...

merhaba ori, istersen röportaja amerika’da çıktığınız tur hakkında konuşarak başlayalım. turun nasıl geçtiği hakkında bize bilgi verebilir misin?

amerika turu bizim için oldukça harika geçti. new york, los angeles ve san fransisco’da sold out konserler verdik. amerika bizi bu konuda şaşırtmaya devam ediyor diyebilirim. amerikan seyircisi bbb’nin müziğine ve canlı şovlarına hala aç.

dünyada bir şeyler değişiyor ve biz de kendi adımıza evrim geçiriyoruz. ve bu tamamıyla dinleyicilerden kaynaklanıyor, medyadan değil. bu da gösteriyor ki, insanların ihtiyaçları nelerin olduğunu belli ediyor. biliyorsun amerika pek çok göçmenin bulunduğu bir kıta ve hala kendisini keşfetmeye çalışıyor. biz new york city’ye göçmenlerin müzikal hikayesine dair bir şeyler verdik ve şimdi diğer şehirler de bunu takip ediyor ve dinliyor.

mayıs ayında yeni albümünüz “nu med”i piyasaya sürdünüz. debut albümünüz gibi oldukça bir albüm olmuş. albümle ilgili gelişmeler ne durumda peki? her şey beklediğiniz gibi mi gelişiyor?

evet, çoğu yerden duyduğumuz şeyler işlerin yolunda olduğunu gösteriyor. ve bu bize enerji veriyor. ayrıca dünyanın çoğu yerinde şarkılarımızın yankılanması bizi mutlu ediyor.

önceki yıllarda, balkan müziği amerika ve diğer batı ülkelerinde goran bregovic ve emir kusturica’nın çalışmaları sayesinde tanınıyordu. ayrıca fanfare ciocarlia, kocani orkestar gibi gruplarda bu gelişmede büyük rol aldılar. son dönemde bbb, gogol bordello, kultur shock gibi gruplar balkan müziği ile punk, elektronik elementleri birleştirerek yeni birsound elde ettiler. ve şu günlerde balkan müziği yeniden gündemde. bu süreç hakkında neler diyebilirsin? sence her şey yolunda mı? müzik endüstrisi için yeni bir yol açılıyor diyebilir miyiz?

müzik endüstrisine rağmen iyi bir yol olduğunu düşünüyorum. çünkü bize yardım etmek için hiçbir şey yapmadılar. onlar sadece kendi iyi düşüncelerinin peşindeler. 3 yılımı gogol bordello ile geçirdim ve bu 3 yıl boyunca tur yapıp insanları açık fikirli hale getirmeye çalıştık. ve bunu kendi başımıza yapmaya çalıştık. ardından tamir muskat ile beraber bbb projesini başlattığımızda kendi yaratıcı fikirlerimizi uygulamak için elverişli bir ortam vardı. bu sadece müzikal diriliş değil, eskileri canlandırmak yerine eskilerin üzerine bir şeyler koyup ileriye yönelik çalışmalar yaptık. bizim müziğimiz politika içeriyor ve bunun yanı sıra çeşitli kültürlerden ve bu kültürlerden gelen insanlardan bir şeyler barındırıyor. ve soundumuz elektronik, punk, hip hop ve dubtan oluşuyor.

peki balkan ritmleri oldukça hızlı ve karmaşık. neye bağlıyorsun bunu?

belki balkan dağları açıklıyor olabilir bunu. karmaşık ve bölücü… asya’ya yakın olanlar ve çingeneler bunu müziğine oldukça iyi taşıyor. ama bizim müziğimiz içerisinde ayrıca akdeniz, arap öğelerini de barındırıyor. albümün adını “nu med” koymaktaki amacımızda buydu zaten. akdeniz’e dayalı müzikal kökler ve o yörenin hızının birleşimi. yani balkan müziği ile akdeniz müziğinin bir kombinasyonu diyebilirim.

az önce de belirttiğim gibi balkan müziğinde yeni bir vizyon yarattınız. peki tutucu balkan müzisyenlerden gelen tepkiler ne yönde? olumsuz bir şeyle karşılaştınız mı?

tanıştığımız, beraber tura çıktığımız pek çok kişi oldu oradan, boban, kocani gibi.. onlar bizim müziğimizi sevdi ve bunları bu ustalardan duymak bizi çok mutlu etti.

biliyorsun türkiye, balkanlara yakın bir ülke ve oraların ezgileri ülkemizde de çok seviliyor. ve bu dalda muammer ketencoğlu, selim sesler, burhan öçal gibi büyük isimler var. lafı şuraya getirmek istiyorum, herhangi bir türk müzisyenle beraber çalışma fırsatınız oldu mu?
şu ana kadar böyle bir fırsatımız olmadı ama bunu gerçekten de çok isterim. daha önce burhan öçal ile tanışma fırsatım oldu ve onunla beraber bir şeyler yapmayı umuyorum. ayrıca şunu da belirtmeliyim ki, selim sesler ve onun gibi sevdiğim insanların sololarının bana yaşattığı heyecandan daha fazla bir şey yaşayacağımı düşünmüyorum.

belki bu konuyu konuşmaktan sıkılmış olabilirsin ancak türk dinleyicilerinin konuyla ilgili bilgisi olmayabilir. bu nedenle, gogol bordello ile ayrılığın arkasında neler yattığını sana sormak istiyorum..

az önce de söylediğim gibi gogol ile 3 harika sene geçirdim. 2001 ve 2004 yılları arasında insanların kalplerini kazandık, bazen boş salonlara çalmış olsak da amerika ve avrupa’da pek çok insana bu müziği sevdirdik. ama ben daha farklı ve yaratıcı şeylerle uğraşmak istiyordum. tamir muskat ile beraber stüdyoda yaptığımız taze ve yaratıcı şeylerden sonra bu işle daha fazla uğraşmak gerektiğini düşündük.

gogol’un başarılarına gerçekten çok seviniyorum ve aynı başarıları bbb ile beraber yaşayacağımızı düşünüyorum. her iki grup da farklı bölgeleri farklı yollardan keşfe çıkmış durumda. bu yaratıcılık ve farklılık için tanrıya şükrediyorum.

peki yeni gogol albümü “super taranta”yı dinleme fırsatın oldu mu?

hayır, henüz değil..

senin ayrıca solo projelerin de var. ama şu sıralar sanırım sadece bbb ile meşgulsün. müzikal kariyerine sadece bbb ile devam etmeyi mi düşünüyorsun? yoksa ileride gene solo projelerin olacak mı?

tamir muskat, tomer yosef ve benim ayrı ayrı solo projelerimiz var ve turlardan fırsat buldukça bunlarla ilgilenmeye çalışıyoruz. tomer’in ayrıca israil’de yürüttüğü projeler var. tamir, film üretmeye ve filmlerle uğraşmaya çalışıyor. aynı şekilde ben de uğraşıyorum. ama hepimiz %90 bbb üzerine yoğunlaşıyoruz. ve bu bizi mutlu ediyor.

sizin politik görüşünüze göz attığımız zaman haritadaki sınırlardan pek hoşlanmadığınızı görüyoruz. bu görüşünüzü bir takım eylemlerle de gerçeğe döküyorsunuz. örneğin israil konserinizde sahneye filistinli sanatçıları davet ettiniz. peki sana göre israil ve filistin arasında yıllardan beri süregelen problem nedir?

bu konuda gerçekten mutlu olduğumuzu söyleyemem. insanların artık kimin ne kadar suçlu olduğunu görmesini istiyoruz. israil, avrupa ve amerika’da çaldığımız zaman izleyiciler bizi sahnede filistinli sanatçılarla birlikte gördüğü zaman bu saçmalık akıllarına geliyor ve biz bunu değiştirmeye çalışıyoruz. tamamen inatçı ve ahmakça bir savaş. buna karşı bizde kararlı olarak turluyoruz ve görüşümüzü müziğimize yansıtarak haykırıyoruz. bu konuya dikkat çekmeye çalışıyoruz.

konserlerinizde parçalarınızı olduğu gibi mi çalıyorsunuz yoksa doğaçlamalara yer veriyor musunuz?

arajmanları değiştirmeye açık bir grubuz. yani konserden konsere değişiklikler yapabiliyoruz. müziğimiz ve şovumuz tamamen kendini geliştiriyor ve yeniliyor.

röportaj: öğünç inan - k.a.
ekim'07

0 yorum: