kıskanmak (2009)


film, cumhuriyet'in ilk yıllarında ve zonguldak'ta geçiyor. yurtdışında mühendislik eğitimi alan halit, zonguldak'taki maden ocağında mühendis olarak göreve başlar. yanında kendisinden yaşta epey küçük olan, güzel eşi mükerrem ve pek değer vermediği, sürekli dışladığı, çirkin denilebilecek kardeşi seniha bulunmaktadır. istanbul'dan sonra yeni geldiği bu şehre alışmakta zorlanan mükerrem ve genelde kitaplarla meşgul olan, insanlarla iletişime geçme isteği duyamayan seniha'yı cumhuriyet balosunda görüyoruz ilk olarak. sosyal faaliyetlerin kısıtlı olduğu bu şehirde bu balo insanları biraraya toplayan sayılı faaliyetlerden birisidir. baloda mükerrem'in dikkatini şehrin en varlıklı ailesinin hovarda oğlu nüzhet çeker. nüzhet'in kendisine bulunduğu dans teklifi ikisi arasındaki yakınlaşmaların başlangıcı olur. zamanla çeşitli evlerde gizli saklı yapılan buluşmalar ise seniha'nın gözünden kaçmaz. o ise bugüne kadar dışlandığı abisine karşı bu olayı koz olarak kullanmayı planlar.

zeki demirkubuz'un filmlerinin genelinde karşımıza çıkan yapıyı "kıskanmak"'ta da görüyoruz. "itiraf", "yazgı", "masumiyet", "kader" gibi filmlerde kadınlar ve kadınların etkisiyle yaratılan yazgıyı bir şekilde izlemiştik. demirkubuz'un da bu romanı seçmesinin nedenini anlamak pek zor değil. kendisinin de belirttiği gibi "kıskanmak"; güzellik, çirkinlik, kıskançlık gibi temaların üzerine oturtulan ancak bir insanın yazgısını ele alan ve tam da demirkubuz'un işlemeyi sevdiği türden bir eser. abisi tarafından sürekli dışlanan, evde adeta bir sığıntıymış gibi yaşayan seniha'nın yetiştirilme dönemlerinden süregelen ve abisine duyduğu kıskançlığın abisinin yazgısı üzerindeki sonuçlarını aktarıyor bize demirkubuz. ve klişelerden uzak tutularak son derece başarılı bir şekilde hazırlanmış karakterler arasındaki olayları klişeye kaçmayan bir anlatımla sunuluyor. ve anlatımında kesinlikle taraf olmuyor, dolayısıyla da bizden herhangi bir tarafta bulunmamızı istemiyor.

romanı malesef okuyamadım, bu nedenle de demirkubuz'un romana sadık kalıp kalmadığı konusunda pek bir fikir sahibi değilim. genelde filmle ilgili eleştiriler seniha'nın abisine duyduğu kıskançlığı demirkubuz'un çok fazla aktaramadığı yönünde. romandan uyarlanan çoğu filmin muhatap olduğu eleştiri, filmin romana bağlı kalıp kalmadığı, romanın yerini tutup tutamayacağıdır. benim düşüncem hiç bir film romanın yerini tutmaz. o nedenle de bu noktada çok fazla takılıp kalmamak gerektiğini düşünüyorum. sonuçta demirkubuz kendi üslubunu kullanarak "kıskanmak"'ı bize sundu. benim kendi adıma çıkarımım ise geç de olsa romanı okumaya karar vermek oldu.
3 yorum:
çok merak ettiğim bi film,bi arkadaşı ikna edebilirsen gidip izleyebileceğim en nihayetinde:)
gidip görülmeli, salonları boş koymamalı :)
Peşin fikirli olmayın Macarlar filmi,romandan çok iyi.
Yorum Gönder