hayır, hiç hoşuma gitmedi!

aylin aslım ismi ile tanışmam 10 seneden daha fazladır sanırım. o dönem takipçisi olduğum non serviam'da içinden kopup gelenleri yazıyordu. bu kırılgan, melankolik kadının yazılarından sonra albüm çıkaracağı haberi çıktığında pek sevinmiştim! sıkı okuyucusu olduğum dergiden çıkan bu kadını sanki bir tanıdıkmışçasına sahiplendiğimi, şarkılarını heyecanla beklediğimi hatırlıyorum. yanılmıyorsam 2000'in sonlarına doğru çıktı "gelgit" albümü ve kasedi hemen edindim. şimdiye göre fazlasıyla metalkafa olduğum o dönemde elektronik pop janrında sayılabilecek bu albümü tekrar tekrar, seve seve dinlediğimi biliyorum. albümü kaliteli ve sürekli dinlenir kılan sadece müziği değil, aylin aslım'ın dergiden alışkın olduğumuz stildeki lirikleriydi. aynı yıl üniversitemdeki bahar şenliklerine konsere geldiğinde o sahnede şarkılarını söylerken onu ilk defa dinleyenlerin çoğunlukta olduğu seyirciler arasında şarkılara eşlik eden azınlıktan birisiydim. şimdi herkes adını da biliyor, şarkılarını da...

daha sonra ortadan kayboldu bu güzel kadın. ben de metal kafasından çıkıp daha soft şeylere, jazza sardırmıştım. uzun aradan sonra "gülyabani" ile geri dönüş yaptığında ilk albümünden bambaşka yerdeydi aylin aslım. albümün çıktığı günlerde, öğünç'ün yanına antalya'ya yaptığım yolculukta radyoda çalan "ben kalender meşrebim"'i söyleyenin günler sonra aylin aslım olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. albümü dinlediğim zaman bende hiç bir iz bırakmamıştı. ilk albümdeki kaliteden çok çok uzaktaydı. artık o kadın şehrime defalarca konser vermeye geliyor, benimse hiç umrumda olmuyordu.

sabah vakti myspace'te takılırken anasayfada yeni klip yayınladığını farkettim. merak edip izlemeye koyuldum "hoşuna gitmedi mi?"'nin klibini. sözlerdeki basitlikten ziyade sound gözüme çarptı. punk tavırlara sahip rock'n roll. vokalinde bayan olmasıyla kafam the licks ekini bir yere savuran juliette lewis'e gitti. hadi olur dedim, ancak myspace profil fotosundaki juliette lewis triplerini görünce pes ettim. aylin aslım, benim gözümde ilk albümde çıtayı en yüksekte tutan ve kaliteyle beraber çıtayı da gitgide düşüren, sıradan bir isim oldu. şu ana dek sahip olduğu üç albümü de farklı soundlara nasıl koyduğunu ise anlayamıyorum. gerçi bu ülkede sevgili değiştirince pop yapmayı bırakıp rock'a geçiş yapanları da görmüştük...

1 yorum:

Griffith | 15 Kasım 2009 23:50

Teenager şarkıları yapar oldu gibi geliyor bana.

(Fotoğrafta çok güzel çıkmış)