doghouse (2009)
son dönemde eğer korku-komedi janrı ilginizi çekiyorsa bu türde çok fazla örnekle karşı karşıya geldiğimizin farkındasınızdır. bu konsepte dahil edilebilecek "scary movie" gibi sulu zırtlak örneklerinden pek hoşlanmam. peter jackson şahaserleri "bad taste" ve "braindead"'i ayrı bir kenara koyalım, son zamanlarda bu türde önümüze sürülen filmlerden en çok dikkat çekeninin "shaun of the dead" olduğu konusunda çoğumuz hemfikirdir sanırım. yıl içerisinde norveç'ten çıkan "død snø" bu türde başarılı sayılabilecek bir diğer örnekti. son zamanlarda, henüz ülkemizde gösterime girmemiş olan, woody harrelson'lı "zombieland" hakkında oldukça güzel eleştiriler var ve bu filmi çoğu zombiesever gibi merakla bekliyorum. bu bekleyiş sürecinde ise karşıma çok güzel bir sürpriz çıktı; geçtiğimiz günlerde bloglarda dolanırken film haritası'nda rastladığım "doghouse".
senaryosunu dan schaffer'in yazdığı, yönetmenliğini ise jake west'in yaptığı "doghouse", "shaun of the dead"'den bu yana izlediğim en keyif verici filmdi. böylece en sonda söyleyeceğim şeyi en başta söyledim ve bunun rahatlığıyla yazıya devam edebilirim. herhangi bir beklentim olmaksızın izlemeye koyulduğum film hem yarattığı gerilimle hem de ingilizlerin pek sevdiğim komedisiyle filmden sonuna kadar keyif almamı sağladı.
daha önce "this is england", "filth and wisdom" ve son olarak "public enemies"'de baby face nelson olarak karşımıza çıkan ingiliz oyuncu stephen graham'ın canlandırdığı vince, eşinden yeni ayrılmıştır. yakın arkadaşlarından oluşan grup bir haftasonunu bu üzgün adama ayırır ve hep beraber şehir dışında sapa bir yerde kalan moodley köyüne gitmeye karar alır. eşlerini, kız arkadaşlarını geride bırakan bu grup köye ulaştıklarında ise in cin top oynuyordur. kısa bir süre sonra ise bu durumun nedeni ortaya çıkar. köyde yayılan bir virüs kadınları, erkek eti yiyen bir canavara dönüştürmüştür. bu zombiemtrak kadınlar köye henüz gelen davetsiz misafirlere musallat olur ve bizlerde zombie filmlerinden alışkın olduğumuz klasik akışı izleriz.
"doghouse" bir yandan bulunduğu ortamdaki unsurları başarıyla komediye çevirirken diğer yandan da türünün nadide örneği "shaun of the dead"'e selam çakmayı da ihmal etmiyor, çok konuşmayacağım izleyince farkına varacaksınız. daha fazla uzatmadan bu eğlenceli filmi izleyin diyorum.
2 yorum:
Çok güzel bir yazı olmuş, tebrikler koray. Dediğin gibi sulandırılmadan yapılmış kaliteli bir korku-komedi filmi. Çok fazla beklenti içine girilmeden izlenince, insana inanılmaz keyif veriyor. Korku-Komedi seven herkes izlesin...
çok teşekkürler. yılın en güzel sürprizlerinden biri bence. bakalım zombieland nasıl çıkacak?
Yorum Gönder