nordwand (2008)

almanlar kendi tarihlerinde yaşadıklarını beyaz perdeye dökmeye ve bunu da olabildiğince iyi yapmaya devam ediyor. hitler'in son dönemini anlattıkları "der untergang", hitler ve onun almanya'sına hatta 2. dünya savaşına dair izlediğim en kaliteli filmlerden biriydi. "nordwand"'da da yine aynı döneme ait bir olayı gözler önüne sermişler. almanya, isviçre ve avusturya ortak yapımı olan filmin senaryosu benedikt roeskau öyküsünden yola çıkılarak hazırlanmış ve film philipp stölzl tarafından yönetilmiş. birkaç gün önce "one day in europe"'ta bahsettiğim florian lukas bu filmde başrolde yer alıyor ve ona benno fürmann, johanna wokalek eşlik ediyor.

yaşanmış bir olayı konu edenen film, nazi almanya'sında geçiyor. nazizmin almanya'yı sürüklediği avrupa'yı da gölgesi altına almaya çalıştığı yıllar... her alanda başarı yakalayarak, bu başarılar üzerinden propaganda yapma amacı hakim. olimpiyatlar öncesi isviçre'nin başkenti olan bern'de bulunan ve alp dağlarının zorlu zirvelerinden biri olan eiger'e tırmanma yarışı yapılacaktır. gerek hava şartları gerekse dik yapısı nedeniyle tırmanması oldukça zor olan ve daha önce kimsenin bu başarıya ulaşamadığı zirveye tırmanışlar kuzey duvarı (nordwand - film adını buradan almakta) üzerinden yapılacaktır.

çocukluklarından beri sürekli daha zor hedeflere tırmanmayı hedefleyen ve bunda başarılı olan iki sıkı dost toni kurz ile andreas hinterstoisser bu yarışta ülkeleri adına yarışmaya karar verir. berlin'de bir gazete ise yarışlara kimin katılacağı mevzusu başta olmak üzere yarışla ilgili gelişmeleri sürekli takip etmektedir. bu gazetede henüz çalışmaya başlayan luise, kurz ve hinterstoisser eski arkadaşı olduğundan onlar hakkında fazlasıyla bilgiye sahiptir ve gazete onu bern'e yarışı takip etmek üzere giden edi rainer ile beraber çalışması için görevlendirir. yarışlar başladığında tahmin edildiği üzere yarışçılar zorlu şartlarla karşılaşırlar.

kurz ve hinterstoisser'in tırmanış yaparken karşılaştıkları zorlu şartlara odaklanan film, hinterstoisser ile luise'nin arasındaki aşkı da işliyor. ancak bunu yaparken amerikan filmlerinden alıştığımız üzere aşk unsurunu dramatize edip gözümüzün içine sokmuyor. ayrıca stölzl, bir tarafta zirve yolunda olan yarışçıların kötü şartlar altındaki yaşam mücadelesini bize sunarken kamerasını yarışın takip edildiği otele çevirip, zenginlerin ve gazetecilerin purosunu yakıp viskisini yudumlayarak sürdüğü sefayı gösterip bir tezat yakalıyor. dağda geçen sahnelerin çekimlerinin oldukça başarılı oluşu, dağcıların karşılaştığı sorunların olduğu gibi izleyene yansıtılışı filmin değerini arttırıyor. son dönemin kaliteli yapımlarından birisi. doğa sporlarına ilgi duyuyorsanız mutlaka izleyin.

0 yorum: