dolores claiborne (1995)

"sometimes being a bitch is the only thing a woman has hold onto"

stephen king'in aynı isimli romanından tony gilroy tarafından senaryolaştırılarak beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda daha çok "devil's advocat" filmiyle tanınan taylor hackford var. müziklerini danny elfman'ın yaptığı filmin başrollerinde ise oyunculuğu ile kendisine hayran bırakan ve dolores claiborne'u canlandıran kathy bates'in yanısıra onun kızı selena st. george rolünde jennifer jason leigh, dedektif mackey rolünde christopher plummer, frank stamshaw rolünde john c. reilly ve vera donovan rolünde judy parfitt yer alıyor. ayrıca film, selena'nın gençliğini canlandıran ellen muth'a, "tokyo international film festivali"nde "en iyi kadın oyuncu ödülü"nü kazandırmıştır.

alkolik kocası ve küçük kızıyla maine'de yaşayan dolores, kasabanın en varlıklı fakat en huysuz kadınlarından biri olan vera donovan'ın hizmetçiliğini yapmaktadır. haftada 40 $ kazanıp geleceğini düşünerek bu parayı kızının hesabına yatıran dolores'in tek hayali içine iblis kaçmış görünümünde olan kocasından kaçmak ve kızıyla yeni bir hayata başlamaktır. bankaya gittiği bir gün, kocasının kendinden habersiz olarak tüm parayı hesaptan çektiğini öğrenir ve çılgına döner. her fırsatta dolores'i aşağılayıp kendi öz kızına bile tacizde bulunan babanın, müthiş bir görsel şölen olan güneş tutulmasının olduğu gün gerçekleşen ani ölümü, tüm gözleri dolores'e çevirir. evlerinin yakınındaki bir çukura düşerek can veren joe st. george'un ölümü, dedektif mackey'nin katil olarak dolores'i görmesine sebep olmuştur.

ölümün kaza olduğunun anlaşılmasının üzerinden aşağı yukarı 20 yıl geçmiştir ve dolores bu sefer de vera donovan'ın ölümü ile suçlanmaktadır. dedektif mackey yıllar önce suçlayamadığı dolores'i tutuklamak için bunu fırsat bilip tüm delilleri toplamaya çalışırken annesiyle yıllardır görüşmeyen ve new york'ta gazetecilik yapan selena da, maine'e gelir.

kızının ve başta dedektif mackey olmak üzere tüm kasabanın nefretini kazanan dolores claiborne, bir yandan geçmişteki gerçekleri anlatarak kızını geri kazanmaya çalışırken, bir yandan da vera'nın ölümünde hiçbir suçu olmadığını kanıtlamak zorunda kalmıştır.

the shawshank redemption'dan sonra ciddi anlamda "dram" diyebileceğimiz türden bir film "dolores claiborne". kadınların aslında ne kada güçlü olduğunu ve annelerin kendinden önce çocuklarını düşündüğü gerçeğini açığa çıkartıyor. stephen king'in korkunun ustası olduğunu bilirdim ama beni ilginç bir ruh haline sürükleyecek kadar harika bir dram öyküsü yazabileceğini tahmin edemezdim doğrusu. kesinlikle izlenmeli.

film hakkında önemli bir not: kathy bates bir rolde nasıl bu kadar kusursuz ve mükemmel olabilir diye düşünürken, stephen king'in "dolores claiborne"u aslında gerçekten kathy bates'i düşünerek yazdığını öğrendim. yine kendi kitabının uyarlaması olan ve bates'e oscar kazandıran "misery" filminden hayran olmuş kendisine, ve onun için bu romanı yazmış.

0 yorum: