all the boys love mandy lane (2006)

2006 yapımı olmasına rağmen ancak bu seneki if istanbul'da kendisine yer bulan ve daha sonra nisan ayının başında ülkemizde vizyona giren "all the boys love mandy lane"'in senaryosu jacob forman'ın kaleminden çıkmış ve yönetmenliğini jonathan levine yapmış. bağımsız bir yapım olan filmde rol alan oyuncular arasında amber heard, anson mount, whitney able, michael welch, edwin hodge, aaron himelstein, luke grimes, melissa price yer alıyor.

texas'ta bir lisede okuyan mandy lane, filmin adından da anlaşılabileceği gibi hayli çekici olan bir hatundur. okulda ordan oraya endamlı endamlı yürürken kafalar kendisine çevrilir. tüm okul erkekleri birer pervanedir etrafında. ancak kendisinin o yollarda bezi yoktur, sigarası, alkolü yoktur. bakiredir de. işte bu özelliği çevresindeki erkekler için daha da cezbedicidir. arkadaş partilerine gitmekte ise pek istekli değildir. yine böyle bir partide, ev sahibi olan dylan, mandy lane'i avucunun içerisine almak ister. fazlasıyla alkol tükettikten sonra mandy'nin yakın arkadaşı olan emmet'in gazına gelir ve bu gaza geliş onun sonu olur. daha sonra ileri tarihe sardırır film. mandy hala bakiredir ve çekiciliğini korumaktadır. etraftaki erkekler ise habire parti düzenleyip onu fethetmeye çabalamaktadırlar. bu erkeklerden red olanı şehir dışındaki göl evinde bir haftasonu partisi düzenler. mandy de bu partiye dahil olur arabalara atlayıp göl evine doğru akarlar. alkol, uyuşturucu tüketilir, gölde yüzülür, şişe çevirmece oynanır. mandy'e inceden yazışlar yapılır. herşey tıkırında giderken bir davetsiz misafir evin civarına musallat olur.

bir teen slasher filmi olan "all the boys love mandy lane" gerek kendi türünün gerekse ait olduğu gerilim/korku sinemasının daha önceki örneklerinden pek bir farklılık göstermiyor. daha kaç kez şehir dışındaki dağ evi, göl evi gibi mekanlara gidecek bu amerikan gençleri ve orada peşi sıra telef olacaklar? ve biz temcit pilavı gibi sürekli ısıtılıp ısıtılıp önümüze konulan bu kurguyu daha kaç kere izleyeceğiz? biraz farklılık olsun diye sahip olduğu sürpriz final bile sıradanlığından kurtarmıyor filmi. sittin senedir aynı hikayeyi önümüze koyan amerikan sineması, avrupa ve asya sinemalarında öne çıkan korku/gerilim filmlerinin remake'ini çekmek için harcadığı enerjiyi kendisini aşmak için harcamalı artık.

0 yorum: