blur'dan konser albümü

yazan
Etiketler:
edinburgh film festivali sona erdi

en iyi britanya filmi ödülü: "moon" - duncan jones
en iyi uluslararası film ödülü: "easier with practice" - kyle patrick alvarez
en iyi performans ödülü: katie jarvis - "fish tank"
izleyici ödülü: "the secret of kells" - tommy moore
en iyi belgesel: "boris ryzhy" - aliona van der host
en yetenekli yeni yönetmen ödülü: cary joji fukunaga - "sin nombre"
çürük domates ödülü: "humpday" - lynn shelton
en iyi britanya kısa filmi ödülü: "after tomorrow" - emma sullivan
en iyi uluslararası kısa film ödülü: "princess margaret blvd" - kazik radwanski
en iyi iskoç kısa belgeseli ödülü: "peter in radioland" - baillie gifford
mclaren ödülü: "photography of jesus" - laurie hill
yazan
Etiketler:
kötü tohumlardan taze haberler

kötü tohumlarla ilgili bir başka haber ise, yaz festivallerinde boy gösterecek gruba efsane punk gitaristlerinden ed kuepper'in eşlik ediyor oluşu. davulcu jim sclavunos ise kuepper'in gruba taze kan olarak girdiğini ve 14 stüdyo albümden oluşturdukları setliste gitarıyla yeni bir soluk getirdiğini buyurmuş.
yazan
Etiketler:
blindness (2008)

trafiğin oldukça yoğun olduğu bir şehirde, kırmızı ışıkta bekleyen bir adamın gözleri ağrımaya başlar ve aniden kör olur. trafiğin felç olmasıyla beraber herkes adama yardıma koşar ve içlerinden biri şoför koltuğuna oturarak adamı evine götüreceğini söyler. adam eve varıp karısını beklemeye koyulur. karısı eve geldikten sonra ona durumdan bahseder ve hemen bir göz doktoruna giderler. bildiğimiz körlerin aksine siyah değil de heryeri bembeyaz gördüğünü söyleyen adamın gözleri sağlıklıdır ve kör olması için hiçbir sebep yoktur. ne olduğunu anlayamayan doktor da ertesi gün uyandığında kör olmuştur ve bu körlüğün bulaşıcı olduğunu artık herkes anlamıştır.
karısının da kör olmaması için onu kendinden uzak tutmaya çalışan doktor özel bir ambulans ile evinden alınır ve karantina bölgesi olarak ilan edilen büyük bir binaya götürülür. kocasını yalnız bırakmamak için herkese kör olduğun söyleyen karısı ise gittikçe kalabalıklaşan yerde herkese yardım etmekten yorulmaya başlamıştır. mekan giderek kalabalıklaştığı için yiyecek paylaşımı konusunda büyük problemler çıkar. bunlar yaşanırken bir grup adam aralarında örgütlenir ve değerli eşyalar karşılığında yiyecek vereceklerini söyler.
gittikçe karışmaya başlayan ortamda kör olmayan tek kişi olan doktorun karısı, cinayetlerin de baş gösterimesi ile artık birşeyler yapmanın zamanının geldiğini düşünür. fakat o kadar kör insanın arasında bunu yapmak kolay olmayacaktır..
oyuncu performanslarının muhteşem olduğu film tam 2 saat boyunca izleyiciyi kendine bağlamayı başarmış. ben biraz "28 days later" ve "28 weeks later" kokusu aldım sanki filmde. bu yüzden bu filmleri seven, "blindness"ı da sever diye düşünüyorum. izlenmeli.

yazan
Etiketler:
süt (2008)

"yumurta"'da istanbul'da küçük bir sahaf işleten ve dünyası dükkanından ibaret olan yusuf'un annesinin ölüm haberini aldıktan sonra doğup büyüdüğü köye gidişini, birkaç günlüğüne geldiği bu yerden kopamayışını izlemiştik. hatta arada eski defterleri açıp, o dönem ilişkisi olduğu bir kadının varlığını öğrenmiş ancak şimdi o kadının evli ve çocuklu olduğunu anlamıştık. "süt"'ün "yumurta"'nın öncesini anlattığını öğrendiğimde ise bu filmde "yumurta"'da aralanan o defterin iyice açılacağını ve karıştırılacağını düşünmüştüm ki kaplanoğlu ters köşeye yatırdı beni. kaplanoğlu, "süt"'te yusuf'un karakterini oluşturan dönemi aktarmış bize.
öykü olarak "yumurta"'dan öncesini anlatan "süt" bunu zaman olarak bize yansıtmıyor. öyle ki ilk filmde, uzun yıllar sonra geldiği evinde yusuf'a yardımcı olan ayla rolünde izlediğimiz saadet ışıl aksoy'a bu filmde nasıl bir rol verildiğini düşünürken onu yusuf'un askerlik işlemleri için geldiği izmir'de bir kitapçıda karşılaştığı, şiir sevdalısı, üniversiteli bir kız olarak görüyoruz. ve böylece iki filmin zaman olarak birbirinden kopuk olduğunu anlıyoruz.

yazan
Etiketler:
yumurta (2007)

küçük bir kasabadan istanbul’a göçerek küçük hayat yaşan bir kitapçının doğduğu topraklara geri dönüşüne tanıklık ediyoruz filmde. ilk sahnelerde kitapçının sahip olduğu o küçük dükkan, adamın dünyasını resmektedir. istanbul gibi kozmopolit bir yerde kendisine ait olan, yatıp kalktığı bir dünya. öyle ki dışardan etkenler bile cezbetmiyor bu adamı. bunu da akşam dükkan kapanmadan önce gelen çekici hatuna olan ilgisiz davranışlarından görebiliriz.

(15 kasım 2008'de karaladığım yazıdan)
yazan
Etiketler:
ifsak'tan "kısa film belgeseli"

belgesel de karşımıza çıkan isimler ise artun yeres, ahmet soner, veysel atayman, hilmi etikan, nur akalın, nuri bilge ceylan, belmin söylemez, ethem özgüven, yeşim ustaoğlu, ilker canikligil, ahmet sönmez, alin taşçıyan, mehmet açar, belma baş, mustafa altıoklar, oktay güzeloğlu, ahmet uluçay ve tan tolga demirci.
yazan
Etiketler:
aronofsky'den gerilim filmi

yazan
Etiketler:
metropolis cnbc-e'de

yazan
Etiketler:
true blood'dan soundtrack albüm

01. bad things - jace everett
02. bleed 2 feed - c.c. adcock
03. lake charles - lucinda williams
04. give it up - lee dorsey
05. swampblood - th’ legendary shack*shakers
06. play with fire - cobra verde
07. just like heaven - the watson twins
08. christine's tune (a.k.a devil in disguise) - the flying burrito brothers
09. two - ryan adams
10. strange love - slim harpo
11. from a whisper to a scream - allen toussaint
12. i don't wanna know - dr. john
13. the golden state - john doe ft. kathleen edwards
14. bones - little big town
yazan
Etiketler:
diario de una ninfómana (2008)

filmimiz valérie tasso'nun 2003 tarihli ilk romanından uyarlanmış. adaptasyonunu cuca canals'ın yaptığı öykü christian molina tarafından filme alınmış. başroldeki belén fabra'ya leonardo sbaraglia, llum barrera, angela molina, pedro gutiérrez eşlik ediyor.


diyerek kendisini kandırır. halbuki daha önceden tanıdığı ve seks amaçlı beraber olduğu insanlar (bkz: fuckbuddy) ilişki sonrasında çekip gitmekte, valére ise az önce şehvet dolu dakikalar yaşadığı yatağında yalnız uykuya dalmakta ve yalnız uyanmaktadır. yine de yalnız olarak görmek istemez kendisini aynı işte çalıştığı yakın arkadaşının yalnızlığına çözüm üretmeye çalışır kendi halini düşünmeden.


yazan
Etiketler:
shadows and fog (1991)

kleinman, en derin uykusundayken çete üyesi birkaç adam tarafından uyandırılıp "sisli gecelerde cinayet işleyen bir katilin yakalanması" görevine katılması istenen korkak bir adamdır. işin kötü yanı hem gecedir, hemde dışarıda öyle bir sis vardır ki göz gözü görmez. hazırlanıp dışarıya çıktığında kimsenin olmadığını gören kleinman, eve geri dönmek ister fakat adamların onu sağ bırakmayacaklarını bildiği için umutsuz bir şekilde görevinin ne olduğunu öğrenmek ve yardım etmek için sisli ve karanlık sokaklara doğru yol alır...
irmy ise şehrin yakınlarında kurulan bir sirkte kılıç yutuculuğu yapan güzel bir kadındır. sirkte palyaçoluk yapan sevgilisi clown'la bebek sahibi olmak ister ama clown aile unsurunun sanatını kötü etkileyeceğini düşündüğü için bu fikre pek sıcak bakmaz. bebek tartışması sürerken clown, bir konu hakkında konuşmak için sirkin sahibi olan patronunun yanına gider. irmy onu takip eder ve sirkte çalışan trapezci marie ile kırıştırırken yakalar. gördükleri karşısında çılgına dönen irmy, eşyalarını toparlar ve sirki terkeder. sisli sokaklarda yürürken bir kadınla karşılaşır. yatacak yeri olmayan irmy, kendisini evine davet eden kadını geri çevirmez ve birlikte "genelev"e doğru yol alırlar.

karakoldan çıktıktan sonra irmy ve kleinman korktukları için birlikte yürümek isterler. ikisi de ne yapacağından habersiz yürürken kleinman çete üyelerinin kendi aralarında da bölündüğünü öğrenir. iyice kafası karışan kleinman, hiçbir suç işlemediği halde katil konumuna düşmüştür ve olacaklardan habersiz görevini öğrenmeye çalışmaktadır...
woody allen bu filmde franz kafka'nın 1925 yılında yayımlanan ve 1962 yılında orson welles tarafından beyazperdeye uyarlanan romanı "dava"dan esinlenmiş. filmi izlemediğim için yorum yapmayacağım fakat en kısa zamanda izleyip yazacağım. karanlık atmosferi ve siyah-beyaz görüntüleriyle biraz iç karartıcı olsa da, oldukça eğlenceli bir film olmuş "shadows and fog". güzel bir yaz akşamı değil de, sıkıcı bir kış günü izlenebilir.

yazan
Etiketler:
balkan soundz festival

pazar günü gerçekleşecek bir diğer festival ise istanbul'da olacak. balkan müziğini konsept olarak belleyen festivalin konukları boban markovich orkestar, firewater, deladap!, selim sesler ve kolektif istanbul. ayrıca ingiltere'den dj fourty thieves ve zil zurna ekibi yer alıyor. bir nev-i ikinci hıdrellez şenliği yaşatacaklar gelenlere. maçka küçükçiftlik park'ta gerçekleşecek etkinliğin başlama saati 14:00. biletlerine ise buradan ulaşabilirsiniz.
yazan
Etiketler:
coming soon (2008)

izlediğiniz korku filmlerinin esas karakteriyle gerçek hayatta karşılaşsanız ne yapardınız? mesela odanızda karanlıkta otururken şimşek çaktığında camda michael myers'ın yansımasını görseniz veya akşam vakti pencereden dışarıya bakarken bir anda jason voorhees sizi aşağıya çekse? yarın (26 haziran 2009) sinemalarda vizyona girecek olan "coming soon" bize bu temayı sunuyor.
daha önce amerikalılar tarafından yeniden çevrimi yapılan "shutter" ve çok yakında gösterime girecek olan "alone" filmlerinin senaryolarını yazan sopon sukdapisit bu sefer yazdığı senaryoyu kendi filme almış. ve "coming soon" kendisinin çektiği ilk uzun metraj film olmuş.
filmin konusuna gelince; iki yakın arkadaş sinemada çalışmaktadır. vizyona girecek olan filmleri kameraya çekip korsan film sektörüne hizmet etmekte ve bu yolla gelirini arttırmaktadır. yakında gösterime girecek olan "kötü ruh" ("evil dead" ile alakası yok) filminin iyi bir gişe yapması beklenmektedir ve bu beklenti de bir yandan korsan pazarındaki esas adamların iştahını kabartmaktadır. bu bahsi geçen iki arkadaştan peoll, filmin çekimini yaptığı esnada esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. filmin çekimini handycam'den izleyen diğer arkadaş chen, peoll'un filmde kurbanlarının kör edip, onları öldüren jason voorhees kılıklı kadın shomba tarafından öldürüldüğünü görür ve arkadaşının cesedine izlediği filmdeki bir sahnede rastlar. ardından shomba tarafından rahatsız edilmeye başlar ve korku dolu günler geçirir. (bu arada yazıya girerken myers ve voorhees'den bahsetmem boş değil, filmin açılış sahnesinde hem jason'ı fazlasıyla andıran kadın hem de ondan kaçmaya çalışan kurbanın saklandığı dolabın laurie strode'un michael'den kaçarken saklandığı elbise dolabının tıpkısının aynısı oluşu acep sukdapisit slasher aleminin korku salan iki filmine selam mı çakıyor diye düşündürüyor)
filmde shomba'nın asılışına tanık olanların onun tarafından öldürüleceği fikrine kapılan chen, eski kız arkadaşının da yardımıyla olayı araştırmaya koyulur. shomba'nın hayaleti tarafından sürekli rahatsız edilen chen'i bir de bu filmin vizyona girmeden önce çekilmesini isteyen korsan sektörün fedaileri sıkıştırır. tüm olumsuzluklara rağmen araştırmacı ruhundan ödün vermeyen bu iki eski sevgili hiç beklemedikleri bir gerçekle karşı karşıya gelir.
esrarengiz olaylardan beslenen ve bu kaynağı kullanmaktan vazgeçmeyen uzak doğu korku sinemasının yeni bir örneğiyle karşı karşıyayız. daha önce pek tutulan "ringu" (halka) filmindeki gibi izleyenin ölümüne neden olan film vakasına "coming soon"'da da rastlıyoruz. ancak ana karakter chen'in psikolojik rahatsızlığından ötürü ilaç bağımlısı oluşunun yaşadığı korku dolu dakikalarda etkisi olup olmadığını tam olarak kestiremiyoruz. filmde oynayan ve shomba'nın asıldığı sahneye tanık olan oyuncuların ortadan kaybolması filmin sunduğu tezi desteklese de bu mesele biraz havada kalıyor gibi.
bir iki sahne dışında görsel efektleri başarılı sayılabilecek "coming soon"'un belli bir bölümü (özellikle final) sinema salonunda geçtiğinden, film bitip ışıklar yandığında filmdeki kasvet ortamıyla karşı karşıya kalıp kendinizi filmin içerisinde bulabilirsiniz. bu da film boyunca izleyiciye sunulan gerçek ile sanal arasındaki karmaşaya hoş bir ayrıntı oluşturuyor.
daha önce amerikalılar tarafından yeniden çevrimi yapılan "shutter" ve çok yakında gösterime girecek olan "alone" filmlerinin senaryolarını yazan sopon sukdapisit bu sefer yazdığı senaryoyu kendi filme almış. ve "coming soon" kendisinin çektiği ilk uzun metraj film olmuş.




yazan
Etiketler:
deftones tekrar stüdyoda

yeni albüm "eros"'un kayıtları sürerken basçıları chi cheng'in trafik kazası geçirmiş ve bir süre komada kalmıştı bilindiği üzere. daha sonra cheng komadan çıkıp, sağlığına kavuşmuş grup da kayıtlara kaldığı yerden devam etmişti. artık kayıtlar tamamlanmış, albüm çıkar diye düşünürken grup kayıtları yeterince iyi bulmadı ve tekrar stüdyoya girme kararı aldı. albümde yer alacak şarkılar sil baştan kaydedilecek.
yazan
Etiketler:
one love'dan esintiler
gitmedik ama gidenlerden duyduk, tıklım tıklımmış. geçtiğimiz sene bile santralistanbul felaket kalabalıkken bu sene daha da fazla kalabalık varmış. çalanlar sahnede, dinleyenler çimlerde bir başka eğlenmişler. alkol su gibi akmış. bize de mail kutumuza düşen fotolardan nasiplenmek kaldı.



yazan
Etiketler:
facebook'un sinema filmi çekilecek!

yazan
Etiketler:
editors randevuyu verdi

yazan
Etiketler:
beastie boys'tan detaylar

‘tadlock's glasses’
‘b-boys in the cut’
‘make some noise’
‘nonstop disco powerpack’
‘ok’
‘too many rappers’ (featuring nas)
‘ say it’
‘the bill harper collection’
‘don't play no game that i can't win’ (featuring santigold)
‘long burn the fire’
‘bundt cake’
‘funky donkey’
‘lee majors come again’
‘multilateral nuclear disarmament’
‘pop your balloon’
‘crazy ass shit’
‘here's a little something for ya’
yazan
Etiketler:
"tetro" gösterime giriyor

yazan
Etiketler:
placebo konseri yarına ertelendi

güncelleme:
biletix'ten gelen habere göre, eğer yarın konsere katılamıyorsanız biletlerinizi biletix'e iade edip bilet paranızı alabiliyorsunuz. eğer biletinizi teslim aldıysanız (yani bileti bastırdıysanız) herhangi bir biletix gişesinden iade işlemi yapılabilmekte, eğer bileti teslim almadıysanız (0216) 556 98 00 nolu telefondan iade talebinizi yapabiliyorsunuz.
yazan
Etiketler:
the last house on the left (1972) (2009)
iki film bir arada"soldaki son ev" adı altında geçtiğimiz cuma günü vizyona giren film doğal olarak hala yurdum sinemalarında gösteriyor. amerikan sineması'nın son dönemdeki remake / yeniden çevrim furyasından nasibini alan filmin orijinali 1972'de wes craven tarafından çekilmişti. craven'ın filmografisinde ilk film olma özelliğini taşıyan "the last house on the left", ait olduğu dönemin sinemasında şiddet öğeleri hayli içeren hatta dozajın fazla kaçmasından dolayı ingiltere'de yasaklanmış birçok ülkede de sansürlenip gösterime girmişti. istismar sineması'nın hatrı sayılır örneklerinden biri olan "soldaki son ev" de aslında bir filmi temel almış. ingmar bergman'ın 1960 tarihli "jungfrukällan" / "the virgin spring"'den yola çıkarak wes craven senaryoyu kendi ellerinde yoğurmuş ve ortaya kendi ürününü çıkarmıştı. yeniden çevrim olan filmin senaryosu ise carl ellsworth ve adam alleca tarafından yeniden şekillendirilmiş, aslına çok fazla bağlı kalmayan senaryo dennis iliadis tarafından filme alınmış.


önce otel odasında krug, weasel ve phyllis'in her türlü şiddet ve tacizine maruz kalan genç kızlar daha sonra arabaya bindirilerek dağlık alana götürülür. getirildikleri bu yer mari'nin ailesiyle beraber yaşadığı evin oldukça yakınındadır. bu yakınlığı bir umut olarak gören mari'nin çok geçmeden umutları kararır. gece boyunca şiddete kalırlar. ertesi sabah kızlarla işlerini bitiren çete mari'nin evine uğradığında ise durum bambaşka bir hal alır. mari'nin annesinin kızlarının bu çete tarafından öldürüldüğünü farketmesiyle çete üyelerini zor dakikalar bekler.
özellikle ormanlık alanda krug, weasel ve phyllis tarafından mari ve sadie'nin tecavüze uğrama, zorla altlarına işetilme, zevk uğruna kesilip biçilme sahneleriyle istismar sinemasından örnekler sunan film, çete üyelerinin mari'nin evine girişiyle beraber av-avcı ilişkisinin tersine dönüşünü de işliyor. sıradan hayatlar yaşayan anne ile babanın gözünün bir anda kan bürümesiyle farklı! şeyler yapmaya başlarlar ve kızlarının ölümüne neden olan bu çeteyi kendi yöntemleriyle haklarlar.


ormanlık arazide kızlara orijinalindeki gibi gaddarca bir şiddet uygulanmıyor. veya beni böyle düşüntüren, sinemada şiddet unsurunun son yıllarda fazlasıyla kullanılıp, içselleştirilmesi midir bilemiyorum ("irréversible"'ı izledikten sonra buradaki tecavüz sahnesi bile rahatsız edici gelmedi, ki o doku bile yakalanamamış). ancak şu var, 72 tarihli olan "the last house on the left"'i kültleştiren esas bu sahnelerdir. yönetmen dennis iliadis, bu kısımlardaki istismar öğelerini teğet geçip veya geçiştirip daha çok collingwood'ların evinde yaşanan olayları işlemiş. ilk filmde olduğu gibi krug ve tayfasının üst sınıfa olan sövmelerine de yer verilmiş, bunu beklemiyordum gerçekten. polis mevzusu ise tamamen pas geçilmiş, polis kelimesi bile neredeyse geçmiyor filmde.

yazan
Etiketler:
diario de una ninfómana'ya sansür
bu hafta vizyona girecek olan "diario de una ninfómana (bir kadının seks günlüğü)" filminin afişi, pek de yabancı olmadığımız bir durumla fotoşoplanarak değiştirildi. yorumu sizlere bırakıyorum, işte filmin orjinal afişi ve bizim sinemalarımızda kullanılacak olan afişi:

yazan
Etiketler:
baba ve oğuldan ortak proje

yazan
Etiketler:
diaz, walk of fame'de
romantik komedi filmlerin vazgeçilmez oyuncularından cameron diaz, walk of fame'de yıldız sahibi oldu. hollywood bulvarındaki mısır tiyatrosu'nun önünde gerçekleşen törene cameron diaz'ın ailesi ve aktör tom cruise ile eşi katie holmes katıldı.

yazan
Etiketler:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)