mørke (2005)
"bütün varlığımızı alt üst edecek, sürekli takip edilmiş ve tamamıyla kabul görmüş kavramlarla birlikte yaşamak anlamına gelen işe yarar uzlaşmayı ve yapmacık cehaleti göz önüne almalıyız."
albert camus'nün "sisifos söyleni"'sinden bir alıntı ile başlayan "mørke"'nin senaryosu, anders thomas jensen ile jannik johansen'in elinden çıkmış. ve bu senaryoyu jannik johansen filme almış. daha önce bir lars von trier kültü olan "idioterne"'de izlediğimiz nikolaj lie kaas başrolde yer alıyor. ve kendisine nicolas bro, lærke winther andersen, laura drasbæk eşlik ediyor.
eşi nina ile beraber kentin önemli gazetelerinden birinde gazetecilik yapan jacob, yazmakta olduğu yeni kitabı için gazeteden izin almıştır. günlerini evinde yeni kitabına konsantre olarak geçirmeye çalışan jacob'u kardeşi julie ve annesi ziyarete gelir. daha önce intihar teşebbüsünde bulunmuş ve bu teşebbüsten dolayı tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş julie, abisini sevgilisi ile tanıştırır ve evlilik kararı aldığını açıklar. julie ile evleneceği adam anker jensen'in internette tanışmasını tuhaf bulan jacob, kardeşinin mutluluğunu göz önünde bulundurarak bu evliliğe onay verir. aile bireyleri julie'nin intihar düşüncesinden vazgeçmiş olduğunu görüp evliliğe adım atmasını mutlulukla karşılarlar. ancak işler düşündükleri gibi değildir; julie, düğün gecesi yaşamına son verir.
julie'nin ölümü sonrası anker'in eşyalarını evden toparlayan jacob, anker'e ait olan bir wilbur smith kitabı içerisinde bir gazete küpürü bulur. bir ölüm ilanı olan bu küpürde kullanılan cümle anker'in julie'nin ilanı için yazdırdığının aynısıdır. bu benzerlik jacob'un kuşkulanmasına neden olur ve bir gazeteci içgüdüsüyle anker'in peşine düşer. izini bulduğunda anker'in yine evlilik hazırlığı yapması ve evleneceği bayanın da julie gibi sakat olması jacob'un kuşkularını arttırır.
"karanlık" anlamına gelen "mørke", sahip olduğu isme yaraşır bir atmosfere sahip. geçmişinde intihar tecrübeleri olan kadınlarla evlenen ve onları öbüt tarafa uğurlayan anker ile jacob arasındaki gerilim yüklü kovalamaca kimi zaman izleyeni açmazda bıraksa da olaylar beklenilenden farklı bir yöne doğru kaymıyor. içerisinde intihar gibi hassas bir mevzuyu da barındıran "mørke", yer yer gerilimi ön plana çıkarsa da genelde bu dramdan besleniyor.
internet yoluyla tanışarak evlendiği kadınların daha önce intihar girişiminde bulunmuş olması anker'in onların girişimlerine yeniden ön ayak olması, uzun bir zaman önce hastanenin birinde yaşanan ve ölüme yakın olan hastaların yaşamlarına son veren bir hemşirenin yaptıklarını anımsattı bana. hastalarının huzura! kavuşmasını amaçlayan hemşireden farklı olarak anker, julie'nin intihar ederken bıraktığı mektupta yer alan "intihar edenler aslında geride bıraktıkları insanları cezalandırmak isterler" cümlesini kullanarak sadece kendisini haklı çıkarmaya çabalamakla kalmıyor, karderşinin ölümünden sonra şok yaşayan jacob'a bir darbe daha vuruyor.
anker'in morfin katılmış çokoçino ile kurbanlarını son yolculuklarına hazırlaması, fransız ve isviçre ortak yapımı olan 2000 tarihli "merci pour le chocolat" (sıcak çikolata) ile benzer temaya sahip. ve her iki film de oldukça karanlık.
jacob ve anker rollerindeki nikolaj lie kaas ile nicolas bro'nun karşılıklı sergilediği başarılı performans, filmdeki gerilim katsayısını arttırmakla kalmıyor, izleyene de keyif veriyor. aday olduğu ödülleri kucaklayamasa da "mørke" gerilimsever bünyelerin beğeneceği türden bir film.
albert camus'nün "sisifos söyleni"'sinden bir alıntı ile başlayan "mørke"'nin senaryosu, anders thomas jensen ile jannik johansen'in elinden çıkmış. ve bu senaryoyu jannik johansen filme almış. daha önce bir lars von trier kültü olan "idioterne"'de izlediğimiz nikolaj lie kaas başrolde yer alıyor. ve kendisine nicolas bro, lærke winther andersen, laura drasbæk eşlik ediyor.
eşi nina ile beraber kentin önemli gazetelerinden birinde gazetecilik yapan jacob, yazmakta olduğu yeni kitabı için gazeteden izin almıştır. günlerini evinde yeni kitabına konsantre olarak geçirmeye çalışan jacob'u kardeşi julie ve annesi ziyarete gelir. daha önce intihar teşebbüsünde bulunmuş ve bu teşebbüsten dolayı tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş julie, abisini sevgilisi ile tanıştırır ve evlilik kararı aldığını açıklar. julie ile evleneceği adam anker jensen'in internette tanışmasını tuhaf bulan jacob, kardeşinin mutluluğunu göz önünde bulundurarak bu evliliğe onay verir. aile bireyleri julie'nin intihar düşüncesinden vazgeçmiş olduğunu görüp evliliğe adım atmasını mutlulukla karşılarlar. ancak işler düşündükleri gibi değildir; julie, düğün gecesi yaşamına son verir.
julie'nin ölümü sonrası anker'in eşyalarını evden toparlayan jacob, anker'e ait olan bir wilbur smith kitabı içerisinde bir gazete küpürü bulur. bir ölüm ilanı olan bu küpürde kullanılan cümle anker'in julie'nin ilanı için yazdırdığının aynısıdır. bu benzerlik jacob'un kuşkulanmasına neden olur ve bir gazeteci içgüdüsüyle anker'in peşine düşer. izini bulduğunda anker'in yine evlilik hazırlığı yapması ve evleneceği bayanın da julie gibi sakat olması jacob'un kuşkularını arttırır.
"karanlık" anlamına gelen "mørke", sahip olduğu isme yaraşır bir atmosfere sahip. geçmişinde intihar tecrübeleri olan kadınlarla evlenen ve onları öbüt tarafa uğurlayan anker ile jacob arasındaki gerilim yüklü kovalamaca kimi zaman izleyeni açmazda bıraksa da olaylar beklenilenden farklı bir yöne doğru kaymıyor. içerisinde intihar gibi hassas bir mevzuyu da barındıran "mørke", yer yer gerilimi ön plana çıkarsa da genelde bu dramdan besleniyor.
internet yoluyla tanışarak evlendiği kadınların daha önce intihar girişiminde bulunmuş olması anker'in onların girişimlerine yeniden ön ayak olması, uzun bir zaman önce hastanenin birinde yaşanan ve ölüme yakın olan hastaların yaşamlarına son veren bir hemşirenin yaptıklarını anımsattı bana. hastalarının huzura! kavuşmasını amaçlayan hemşireden farklı olarak anker, julie'nin intihar ederken bıraktığı mektupta yer alan "intihar edenler aslında geride bıraktıkları insanları cezalandırmak isterler" cümlesini kullanarak sadece kendisini haklı çıkarmaya çabalamakla kalmıyor, karderşinin ölümünden sonra şok yaşayan jacob'a bir darbe daha vuruyor.
anker'in morfin katılmış çokoçino ile kurbanlarını son yolculuklarına hazırlaması, fransız ve isviçre ortak yapımı olan 2000 tarihli "merci pour le chocolat" (sıcak çikolata) ile benzer temaya sahip. ve her iki film de oldukça karanlık.
jacob ve anker rollerindeki nikolaj lie kaas ile nicolas bro'nun karşılıklı sergilediği başarılı performans, filmdeki gerilim katsayısını arttırmakla kalmıyor, izleyene de keyif veriyor. aday olduğu ödülleri kucaklayamasa da "mørke" gerilimsever bünyelerin beğeneceği türden bir film.
0 yorum:
Yorum Gönder