leonera (2008)
geçtiğimiz senenin cannes film festivali'nde yarışan filmlerden biriydi "leonera". türkçeye "aslan ini" olarak çevirmişler. arjantin yapımı olan filmin yönetmenliğini pablo trapero yapmış. filmde rol alan oyunculardan bazıları martina gusman, elli medeiros, rodrigo santoro, laura garcía...
julia zarate, annesi yurtdışında yaşayan bir üniversite öğrencisidir. tek başına kaldığı evi bir zaman sonra erkek arkadaşı olarak gördüğü kişiyle paylaşmaya başlar. erkek arkadaşı ise eve yakın bir arkadaşı olan ramiro'yu davet eder. julia bu durumdan rahatsız olsa da olanları kabullenmek zorunda kalır. bir gün dışarıdan eve döndüğünde yerde kanlar içerisinde yatan erkek arkadaşı ve ramiro'yu bulur. polise açtığı telefon sonrası eve gelen polisler julia'yı katil zanlısı olarak göz altına alırlar ve tutuklarlar. cezaevine getirildiğinde yapılan kontrolde hamile olduğu ortaya çıkar. ona demir parmaklıklar arkasında eşlik edecek biri daha olur; oğlu tomás. ne var ki ikisinin gelecekleri belirsizdir. çünkü oğlu 4 yaşına geldiğinde cezaevinde kalamayacaktır.
julia zarate'nin hapse düşmesine neden olan olayın ayrıntılarını çok fazla öğrenemesek de gerek yine hapiste olan ramiro'nun julia ile olan diyaloglarından gerekse mahkeme huzurunda gerçekleşen tartışmada julia'nın bu kadar ceza almasını gerektirecek kadar bir suç işlemediğini görüyoruz. veya yönetmen film boyunca julia'ya odaklandığından ve seyirci olarak onun tarafında olmamızı istediğinden böyle düşünüyor olabiliriz. ancak yargı sistemine dokundurmasını da yapıyor "leonera".
ayrıca film boyunca julia zarate eşliğinde hapishane ortamlarını da gözlemliyoruz. kendisinin kodese düştüğü ilk günlerde gardiyanlarla arasındaki yöneten - yönetilen ilişkisine, eski mahkumlarla olan kıdem meselesine, gün geçtikçe de diğer mahkumlarla ilişkilerine tanık oluyoruz. ve kaçınılmaz bir durum olarak eşcinsel ilişkilere.
julia'nın, tomás'ın doğumundan sonra kendisinin yanında olan ve onu büyütmesinde sorumluluk alan marta ile ilişkisi belli bir zamandan sonra kader arkadaşlığından çıkıp dostluğa hatta sevgililiğe kadar varıyor. öyle ki marta hapisten çıktıktan sonra bile julia'ya destek olmaya devam ediyor. ve bu desteğinde de julia'nın annesinden daha özverili ve samimi oluyor.
filmin sürekli aynı mekanda geçiyor oluşu seyrini zorlaştırıyor. buna rağmen dram yüklü konusu ve oyuncuların başarılı performansıyla izleyeni kendisine bağlıyor. hemcinslerimden daha çok kadınlara hitap eden "leonera", arjantin sinemasının son dönemdeki yüz aklarından birisi olarak görülüyor. cannes'dan ödülle dönmese bile güney amerika'daki festivallerde bol bol ödül aldı.
julia zarate, annesi yurtdışında yaşayan bir üniversite öğrencisidir. tek başına kaldığı evi bir zaman sonra erkek arkadaşı olarak gördüğü kişiyle paylaşmaya başlar. erkek arkadaşı ise eve yakın bir arkadaşı olan ramiro'yu davet eder. julia bu durumdan rahatsız olsa da olanları kabullenmek zorunda kalır. bir gün dışarıdan eve döndüğünde yerde kanlar içerisinde yatan erkek arkadaşı ve ramiro'yu bulur. polise açtığı telefon sonrası eve gelen polisler julia'yı katil zanlısı olarak göz altına alırlar ve tutuklarlar. cezaevine getirildiğinde yapılan kontrolde hamile olduğu ortaya çıkar. ona demir parmaklıklar arkasında eşlik edecek biri daha olur; oğlu tomás. ne var ki ikisinin gelecekleri belirsizdir. çünkü oğlu 4 yaşına geldiğinde cezaevinde kalamayacaktır.
julia zarate'nin hapse düşmesine neden olan olayın ayrıntılarını çok fazla öğrenemesek de gerek yine hapiste olan ramiro'nun julia ile olan diyaloglarından gerekse mahkeme huzurunda gerçekleşen tartışmada julia'nın bu kadar ceza almasını gerektirecek kadar bir suç işlemediğini görüyoruz. veya yönetmen film boyunca julia'ya odaklandığından ve seyirci olarak onun tarafında olmamızı istediğinden böyle düşünüyor olabiliriz. ancak yargı sistemine dokundurmasını da yapıyor "leonera".
ayrıca film boyunca julia zarate eşliğinde hapishane ortamlarını da gözlemliyoruz. kendisinin kodese düştüğü ilk günlerde gardiyanlarla arasındaki yöneten - yönetilen ilişkisine, eski mahkumlarla olan kıdem meselesine, gün geçtikçe de diğer mahkumlarla ilişkilerine tanık oluyoruz. ve kaçınılmaz bir durum olarak eşcinsel ilişkilere.
julia'nın, tomás'ın doğumundan sonra kendisinin yanında olan ve onu büyütmesinde sorumluluk alan marta ile ilişkisi belli bir zamandan sonra kader arkadaşlığından çıkıp dostluğa hatta sevgililiğe kadar varıyor. öyle ki marta hapisten çıktıktan sonra bile julia'ya destek olmaya devam ediyor. ve bu desteğinde de julia'nın annesinden daha özverili ve samimi oluyor.
filmin sürekli aynı mekanda geçiyor oluşu seyrini zorlaştırıyor. buna rağmen dram yüklü konusu ve oyuncuların başarılı performansıyla izleyeni kendisine bağlıyor. hemcinslerimden daha çok kadınlara hitap eden "leonera", arjantin sinemasının son dönemdeki yüz aklarından birisi olarak görülüyor. cannes'dan ödülle dönmese bile güney amerika'daki festivallerde bol bol ödül aldı.
0 yorum:
Yorum Gönder