coraline (2009)

uzun zamandır sabırsızlıkla beklediğim bir film olan coraline, fantastik dünyanın önemli isimlerinden biri olan neil gaiman'ın türkçe'ye de çevrilip oldukça beğenilmiş aynı isimli kitabından, filmin yönetmeni henry selick tarafından senaryolaştırılarak beyazperdeye uyarlanmış. daha önce "stardust"ı yazmış olan neil gaiman ile, "the nightmare before christmas"ın yönetmenliğini yapmış olan henry selick bir araya gelirse ortaya aynen böyle tim burton'ın gotik havasını taşıyan bir stop-motion animasyon çıkıyor zaten. filmdeki seslendirmeleri yapan isimler ise adam olacak çocuk bokundan belli olur atasözünü gururla taşıyan dakota fanning ile desperate housewives dizisinin susan mayer'ı ve john hodgman.

coraline, ailesiyle birlikte yeni bir eve taşınmıştır fakat gerek evin bulunduğu ortamdan dolayı gerekse arkadaşlarından ayrı kalmanın mutsuzluğu içinde olduğu için çok sıkılmaktadır. annesi ve babası da işlerinin yoğunluğu nedeniyle coraline ile ilgilenmedikleri için sıkıntısı günden güne artmaktadır. geçmek bilmeyen günlerden bir gün duvarın içine gizlenmiş bir kapı keşfeder. annesinden küçük kapının anahtarını alıp kapıyı açan coraline kapının tuğla ile örülü olduğunu görünce oldukça şaşırır. fakat aynı günün akşamı fareleri takip eder ve yine küçük kapının olduğu odaya varır, bu sefer kapı tuğlalarla örülü değildir ve kapıdan giden bir yol vardır.

kapıdan diğer tarafa geçer ve yine aynı yere çıktığını farkeder. mutfağa doğru yol aldığında annesini yemek pişirir halde bulur ve gözlerinin de düğmeden olduğunu görür. güzel yemekler pişiren ve coraline'ın her istediğini yapan bu "diğer anne"si, başlarda ne kadar samimi gelse de, coraline kapının arkasındaki gizemli dünyanın kendine göre olmadığını anlayacaktır. coraline diğer annesinin, yeni komşuları wybie'nin ona getirdiği ve tıpkı kendine benzeyen oyuncak bebeğin düğme gözlerinden hayatını izlediğini ve ona sahip olmak istediğini öğrenince kendi anne ve babasının değerini anlayacaktır, ama "diğer anne"sinin elinden kurtulmak sandığı kadar kolay olmayacaktır.

aradaki müzikal kısımların da pek hoş olduğunu belirterek keşke "the nightmare before christmas"taki gibi müzikal kısımlara daha çok ağırlık verilseydi diye düşünüyorum. henry selick stop-motion döktürmüş resmen bu filmde. iyi bir tim burton öğrencisi olduğundan olsa gerek o gotik havayı inanılmaz bir şekilde vermiş filme, ama araya canlı renkler katmayı da ihmal etmemiş. çocuk filmi mi diye soracak olursanız cevabım kesinlikle hayır. en azından çocuklar için çekilmediği bir gerçek. stop-motion sevenler kesinlikle izlemeli.

0 yorum: