à l'intérieur (2007)

alexandre bustillo'nun senaryosunu yazıp julien maury ile beraber yönettiği film aynı zamanda bu isimlerin ilk uzun metraj deneyimi. filmografilerine oldukça kanlı başlayan ikilinin filminde başrolleri beatrice dalle ile alysson paradis paylaşıyor. ve onlara nathalie roussel, françois régis marchasson, jean baptiste tabourin gibi isimler eşlik ediyor.

bir dergi için fotoğraf çeken sarah, 6 aylık hamileyken bir trafik kazası geçirir ve bu kazada eşini kaybeder. bebeğinin başına bir şey gelmesinden çekinen sarah'ın korktuğu başına gelmez. doğumundan bir gün önce hastaneye giderek rutin kontrolden geçer ve ertesi sabah hastaneye gelmek üzere jean ile sözleşir. evine döndüğünde onu sürpriz olaylar bekleyecektir. ilk önce kapısını çalan bir yabancı ona sokakta kaza geçirdiğini söyler ve telefon etmek için içeri girmek ister. ancak sarah güvenemediğinden bu teklifi reddeder. kapıdaki yabancının sarah'ın özel hayatıyla ilgili bilgiler sarfetmesinden ve evin penceresinde onu rahatsız etmesinden sonra gerilim tırmanmaya başlar. kadının hedefi bebeği ele geçirmektir.

ilk yarısı oldukça gerilimli geçen film ikinci yarısında slasher/splatter filmine dönüyor. ve istismar sinemasının bir örneği olarak öne çıkıyor. gerilimi gittikçe tırmandıran ve önüne geçeni deşip biçen kadının amacı bebeği almaktır. ancak film boyunca bunun nedenine inilmiyor ve seyirci bulanık sularda yüzmeye itiliyor.

tüm bu vahşetin sorumlusu olan kadını oynayan beatrice dalle'ye özel bir hayranlığım var. bu sempatimin kaynağıysa, philippe djian'ın yazdığı romanın kendisi kadar beni etkileyen filmi "betty blue"'da betty'i canlandırmış olması. 7 sene önce claire denis'in yönettiği "trouble every day"'de beraber olduğu erkekleri yiyen bir yamyam olarak karşımıza çıkan dalle, yine ortalığı kan gölüne çeviren bir karakteri oynuyor.

açılış sahnelerinin haricinde dublex bir ev içerisinde geçen film, inceden klostrofobik atmosfere de sahip. bu ortama kadının "orantısız güç" kullanımı, bol bol dökülen kanlar, mermiyle dağılan kafalar, şiş saplanan bedenler eklenince ortaya hayli irite edici bir film çıkıyor. ülkemizde "içerde" adıyla gösterime giren filmi mide sorunu olanlara tavsiye etmem.

bu arada film boyunca olaylara fon oluşturan, geçtiğimiz sene fransa'da yaşanan olayların filmde neden kullanıldığına dair kafa yordum. sarah'ın bu olayları tv'de izlerken kapıyı çalan yabancıya duyduğu güvensizliğe zemin hazırlamak için filme eklendiği çıkarımını yaptım. ayrıca düşüncenizi yorum bırakarak paylaşabilirsiniz.



0 yorum: