donkey punch (2008)
konuyu biraz daha açarsak, leeds'teki hayatlarından bunalıp mallorca'ya tatile gelen 3 genç kız başbaşa bir haftasonu geçirmeyi planlamışlardır. bir akdeniz ülkesinde 3 tane güzel kıza yazılmayacak, onları başbaşa bırakacak erkekler olur mu? tabi ki olmaz. gittikleri bir barda 3 tane gençle karşılaşırlar ve bir anda muhabbet sarar. gençler, onları çalıştıkları yata davet ederler. limana bağlı yatta başlayan muhabbet zaman geçtikçe koyulaşır ve denize açılırlar. eğlencenin dozunu arttırmak isteyen bluey kızlara uyuşturucu verir, ve kendilerini iyice salan kızlarla grup seks olayına girerler. o esnada donkey punch* yapmak isteyen josh, yanlışlıkla lisa'yı öldürür. ve filmin geri kalanı boyunca gerilimi arttıracak olaylar başlar. ölen kızı denize atmak isteyip olaydan sıyrılmaya çalışan gençler ile kızlar arasında tartışmalar yaşanır.
yaşanan olaylar esnasında karakterlerin kendi çıkarlarını korumak için ne kadar acımasız ve vahşi olduğunu öne çıkaran film diğer taraftan da dahil olduğu türün klişelerini de beraberinde getiriyor. yaşanan olaylar ve özellikle işlenen cinayetlerde ne olacağına dair izleyene bir adım önceden haber veren kurgu, seyirciye ne olacağına dair herhangi bir açık kapı bırakmıyor. durum böyle olunca da kurgunun devamını rahatlıkla tahmin edebilen izleyici için filmin çekici bir yanı kalmıyor.
filmin afişinde yazan sundance film festivalinde resmi seçim ibaresine pek kanmamak gerek. film festivallerde gösterime girmiş ama bundan fazla bir olayı yok. genelde de internet üzerinde yorumlar vasatı aşamadığı yönünde.
* donkey punch; anal seks esnasında er kişinin boşalmak üzereyken partnerinin ensesine veya kalçasına yumruk atmasına deniliyor. (bkz: şekil 1.a) darbe sonucu malum yerdeki kasların kasılmasıyla er kişi daha fazla zevk alıyormuş. filmin öğretici olan tek yanı, bunu denememek lazımmış.
şekil 1.a :
0 yorum:
Yorum Gönder