mors elling (2003)
2001 tarihli "elling"'in prequeli niteliğini taşıyan "mors elling" gene ingvar ambjörnsen'in kitabından beyazperdeye aktarılmış bir film. "elling"'i de senaryolaştıran axel hellstenius, bu filmde de iş başında. yönetmen koltuğunda ise bu defa eva isaksen oturuyor. ilk filmde elling'i canlandıran per christian ellefsen bu filmde de başrolde. kendisine grete nordrå, helge reiss, christin borge eşlik ediyor.
ilk filmde annesinin kaybını yaşayan elling'in kjell bjarne ile beraber olan ayakta kalma mücadelesine tanık olmuştuk. bu sefer daha öncesine gidiyoruz olayların ve ileride şehrin gizemli şairi mr. e. olacak olan elling'in annesiyle beraber yaşadığı zamanları izliyoruz. elling'in annesine bu kadar düşkün olması ve sosyofobik oluşu annesini rahatsız etmektedir. oğlunun herhangi bir arkadaşa sahip olmayıp tüm gününü evde geçirmesinden sıkılan anne, elling'e değişiklik yaratmak için bir çare düşünmektedir. bir gün mallorca adasına olan geziye kendisi ile beraber elling'i de kayıt eder. evlerinden böylesine uzaklaşacak olma düşüncesine elling karşı çıksa da annesinin ricasını kırmaz ve ona bu gezide eşlik eder. daha havaalanındayken emekli bir asker olan bugge-høvik'in anneye olan yakın ilgisi elling'i rahatsız etmeye başlar. yabancılara karşı olan önyargılı davranışlarını sürdüren elling, içgüdüsel olarak kadınlara olan ilgisini ortaya koyar. ancak karşı cinsle sağlıklı bir diyalog kuramayışı onu yalnızlığına geri götürür. annenin mallorca'ya gelirken elling'in yaşamında düşündüğü değişiklik gerçekleşir ancak bu farklı ve üzücü bir nedenden olur.
aslında "elling"'i izledikten ve orada elling'i etüd ettikten sonra "mors elling"biraz hafif kalıyor izleyene. elling'in insanlarla sosyal bağlarının zayıf oluşu, hayal kırıklıkları, yalnızlığına dair mevzuları biraz daha açıyor sadece. ve yine per christian ellefsen'in harika oyunuyla süsleniyor film. "elling"'i izlemişken bunu da elden geçirmek gerekebilir.
ayrıca
(bkz: elling)
(bkz: elsk meg i morgen)
ilk filmde annesinin kaybını yaşayan elling'in kjell bjarne ile beraber olan ayakta kalma mücadelesine tanık olmuştuk. bu sefer daha öncesine gidiyoruz olayların ve ileride şehrin gizemli şairi mr. e. olacak olan elling'in annesiyle beraber yaşadığı zamanları izliyoruz. elling'in annesine bu kadar düşkün olması ve sosyofobik oluşu annesini rahatsız etmektedir. oğlunun herhangi bir arkadaşa sahip olmayıp tüm gününü evde geçirmesinden sıkılan anne, elling'e değişiklik yaratmak için bir çare düşünmektedir. bir gün mallorca adasına olan geziye kendisi ile beraber elling'i de kayıt eder. evlerinden böylesine uzaklaşacak olma düşüncesine elling karşı çıksa da annesinin ricasını kırmaz ve ona bu gezide eşlik eder. daha havaalanındayken emekli bir asker olan bugge-høvik'in anneye olan yakın ilgisi elling'i rahatsız etmeye başlar. yabancılara karşı olan önyargılı davranışlarını sürdüren elling, içgüdüsel olarak kadınlara olan ilgisini ortaya koyar. ancak karşı cinsle sağlıklı bir diyalog kuramayışı onu yalnızlığına geri götürür. annenin mallorca'ya gelirken elling'in yaşamında düşündüğü değişiklik gerçekleşir ancak bu farklı ve üzücü bir nedenden olur.
aslında "elling"'i izledikten ve orada elling'i etüd ettikten sonra "mors elling"biraz hafif kalıyor izleyene. elling'in insanlarla sosyal bağlarının zayıf oluşu, hayal kırıklıkları, yalnızlığına dair mevzuları biraz daha açıyor sadece. ve yine per christian ellefsen'in harika oyunuyla süsleniyor film. "elling"'i izlemişken bunu da elden geçirmek gerekebilir.
ayrıca
(bkz: elling)
(bkz: elsk meg i morgen)
0 yorum:
Yorum Gönder