the shining (1980)
korkunun ustası stephen king'in aynı isimli romanından stanley kubrick tarafından uyarlanarak senaryolaştırılan filmin başrollerinde oynayan jack nicholson, shelley duvall ve danny lloyd'a, scatman crothers, barry nelson ve philip stone eşlik ediyor. kitabın yazarı king, yönetmenliğini de stanley kubick'in yaptığı the shining'i her ne kadar başarılı bulmasa da film sinemaseverler tarafından oldukça başarılı kabul ediliyor ve 8.5 puan ile imdb top 250 sıralamasında 54. sırada yer alıyor. ayrıca yahoo movies! tarafından seçilen korku sinemasının en kötü 13 karakteri listesinde piskopat adamımız jack torrance 8. sırada yer alıyor.
kışın görsel bir şölene dönüşen colorado dağları'nda yer alan fakat yoğun kar dolayısıyla bu aylarda hizmet veremeyen overlook oteli'ne bir kış bekçisi aranmaktadır. bekçilikten ziyade devasa otelde hayatını yaşamak bir de üstüne para almak diye adlandırdığım bu eylemi, esas adamımız jack torrance üstlenir. eşi wendy ve oğlu danny ile birlikte otelde yaşamaya başlayan jack, seneler önce bir cinnet ile beraberinde gelen cinayetin asıl kurbanı konumuna düşer. çünkü uzun zaman önce iki kızı ve karısını baltayla öldüren otelin eski kış bekçisi delbert grady'nin hayaleti ortaya çıkmıştır. işe girme esnasında bu talihsiz olayı duyduktan sonra fazla etkilenmeyen fakat koskocaman bir otelde psişik güçleri olan oğlu, saf karısı ve ilerleyen zamanlarda aralarına katılan delbert grady'nin hayaleti ile yaşamaktan dolayı cinnet geçirme basamaklarını teker teker çıkan jack, son basamaklardayken başına neler geleceğinden habersiz cinayete kollarını açmaktadır. ama film boyunca pek göz önünde olmayan biri vardı: o da wendy...
kubrick'in başyapıtı olarak görülen "the shining" romanı okuyanlar açısından filmiyle daha etkileyici olmuş. kitaptan uyarlama filmler her ne kadar kitabın yerini tutmasa da sanırım jack nicholson gibi bir ilah başrolde olunca değişik bir durum söz konusu oluyor. şu zamana kadar bana pislik adi joker'i hatırlatan jack nicholson, şu saniyeden sonra kim ne derse desin jack torrance olarak gözümün önüne gelecektir. hayatta en sevdiğim şeylerden biri jack nicholson, ikincisi ise jack nicholson'ın piskopat halleri. iz-len-me-li.
kışın görsel bir şölene dönüşen colorado dağları'nda yer alan fakat yoğun kar dolayısıyla bu aylarda hizmet veremeyen overlook oteli'ne bir kış bekçisi aranmaktadır. bekçilikten ziyade devasa otelde hayatını yaşamak bir de üstüne para almak diye adlandırdığım bu eylemi, esas adamımız jack torrance üstlenir. eşi wendy ve oğlu danny ile birlikte otelde yaşamaya başlayan jack, seneler önce bir cinnet ile beraberinde gelen cinayetin asıl kurbanı konumuna düşer. çünkü uzun zaman önce iki kızı ve karısını baltayla öldüren otelin eski kış bekçisi delbert grady'nin hayaleti ortaya çıkmıştır. işe girme esnasında bu talihsiz olayı duyduktan sonra fazla etkilenmeyen fakat koskocaman bir otelde psişik güçleri olan oğlu, saf karısı ve ilerleyen zamanlarda aralarına katılan delbert grady'nin hayaleti ile yaşamaktan dolayı cinnet geçirme basamaklarını teker teker çıkan jack, son basamaklardayken başına neler geleceğinden habersiz cinayete kollarını açmaktadır. ama film boyunca pek göz önünde olmayan biri vardı: o da wendy...
kubrick'in başyapıtı olarak görülen "the shining" romanı okuyanlar açısından filmiyle daha etkileyici olmuş. kitaptan uyarlama filmler her ne kadar kitabın yerini tutmasa da sanırım jack nicholson gibi bir ilah başrolde olunca değişik bir durum söz konusu oluyor. şu zamana kadar bana pislik adi joker'i hatırlatan jack nicholson, şu saniyeden sonra kim ne derse desin jack torrance olarak gözümün önüne gelecektir. hayatta en sevdiğim şeylerden biri jack nicholson, ikincisi ise jack nicholson'ın piskopat halleri. iz-len-me-li.
0 yorum:
Yorum Gönder