hell ride (2008)

70'li yılların çöp filmlerinin kahramanlarından olan larry bishop, bir dönem sessizliğe bürünmüş, tarantino'nun "kill bill" projesiyle bir süre ara verdiği beyaz perdeye dönüş yapmıştı. bir "larry bishop" hayranı olan tarantino, onun motosikletli filmlerinin bir benzerini beraber kotarma isteğini bishop'a iletmiş ve o teklifin ürünü olan "hell ride" karşımızda. tarantino'nın yapımcı olarak destek verdiği projenin aslında 4-5 yıllık bir mazisi var. şartlar ancak yerini bulmuş ve proje olgunlaşmış. larry bishop,yazıp yönettiği filmde bir de başrolde yer alıyor. kendisine eşlik eden oyuncular arasında yine piyasadan tanıdık simalar var; michael madsen, eric balfour, david carradine, dennis hopper ve bu gözüpek yiğitlerin avrupa'daki yansıması vinnie jones. geçtiğimiz sene clive barker öyküsünden uyarlanan "the midnight meat train"'de kasaplık yapan jones, "hell ride"'da da motosiklet çetesinin lideri rolünde karşımıza çıkıyor. hem tarantino hem de bishop ona filmde yer vererek ilginç bir sentez sunuyor. avrupa filmlerinin haşin ve gaddar çocuğu bu kez bir spagetti western denemesinde...

"hell ride", konu olarak yine 70'lerin çöp filmlerine bir selam duruşu niteliği taşıyor. aynı bölgede takılan birbirine rakip iki motosiklet çetesi vardır; victors ve 666. 666 üyeleri 1976'da bir cinayete karışır, comanche'nin annesinin boğazını kesip yakarlar. aradan hayli uzun vakit geçer, ve "intikam, soğuk yenen bir yemektir" sözünü doğrularcasına başta larry bishop'un canlandırdığı pistolero olmak üzere comanche ve the gent yeniden ortalıkta peydah olan 666'in lideri billy wings'in peşine düşer.

tarantino'nun ayak fetişine inat bu filmde tinto brassvari popo fetişi boy gösteriyor. victors üyelerinin durmadan ağzında gevelediği 3b (bicycles, beer, boots) olayının biri de budur. tahrik edici kalçaların yanı sıra chopperları da filmde bol bol görmek mümkün. spagetti western filmlerin motosikletli hali olarak görebileceğimiz bu çöp film, yine dönemin sounduna uygun müzikleriyle besleniyor. soft rock parçalar, aralara serpiştirilmiş daha hızlı parçalar ve yöreselliğe dem vuran melodiler. karakterlerin filmin başlangıcında fişlenerek izleyene tanıtılması yine tarantino'nun kullanmayı pek sevdiği olaylardan. kendisinin bu aralar post-prodüksiyon aşamasında olan, yine kendi mutfağında hazırladığı ve brad pitt'li "inglourious basterds"'ı bekleyene kadar seyredilebilecek türden bir çerez film olmuş. tiz tüketile...

0 yorum: